5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2161
Okunma

üniforma giymiş aşklar geçiyor savaş alanından....
dünyanın en eski karamsarlığıdır nefret
gaz odalarından bulutlar biçerek hayata
taştan adamlar yapılırdı kaldırımlara
iki dudak arasına mühürlü giyotinler
keskin ağzıyla aşkların başlarını alırdı
ve bir görgü tanığı çıkarak dağın başına
prangaları kırmanın çığlığını haykırdı.......
etnik çağlar değer şimdi kabristan şehirlere
ıslık sesinde özgürlük düşerken meydanlara
bağrı şarkılar çalan genç kavgacılar çıka gelir
ve Anka dirilişinde halklar küllerden esinlenir yeni lisanları
bir mermidir parlak bir kağıdın beyazından seken
etrafı karla kaplı vagonlar tutulur ayın gölgesinde
bir başka bahar beklemeden yaşanması gereken acı
eşit bölüşmeler uğruna sıkılır sarı sıcağın namlusundan yaşama.....
ve bir bilet alarak gökyüzünün mavi gözlerinden
gitmeli uğruna alın teri dökülen duygulara
sonra büyümeli yağmur bereketi topraklar
büyümeli ta/ki sınırlar hayali bir bozgun olana dek
akşam sefası gecede gözlerine almalı çocukları
yıkanmalı bataklık baygını dualar
ve zulüm pılını pırtını toplayıp yok olmalı bir sabah.........
acıyı besleyen kanlı eller yıkanamaz hiç bir suyun berrak yüzünde......
5.0
100% (12)