Aç kapıyı bezirgan başı Kapı hakkı ne istersen veririm İzin ver de Güneşin büzgülü eteklerine tutunup Tırmanayım peri masalımın gökyüzü ülkesine
Belki kerametim Bir sigara izmariti kadardır Kalemimin dilinden Anlayan yoktur belki Soldurmuşumdur gülistandaki son gülü Kurutmuş ta olabilirim çağıltılı ırmakları
Kaybettiğim ne çok gölge var Ne çok yanılgı birikmiş avuçlarımda Yakarıyorum şimdi nafile Öğreniyorum azlığın büyüklüğünü
İzin ver yine de Pamuk toplarcasına Bir bahçevan ustalığıyla Dokunayım yüzünün çizgilerine Afffedeyim bu talihsiz gecikmeyi Kurtarayım kendimi bu dehlizlerden
Canımın canı yanıyor biliyorum Çünkü benim de yanıyor canım Bırak ta geçeyim içeriye Son şafaktır belki Belki son kırılışıdır ayın Çek perdesini zamanın Yetinemem yalnızlıkla daha fazla ben...
Paylaş:
7 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kaybetsek tamamen yine iyi, sağımızda , solumuzda durur gölgeler...basınca canları yanar diye korkarız...dokunmasak topuklarımızla bile yok olup gidecekler sanırız.
Ne güzel bir çocuk oyunudur bu kapı hakkı ne verirsinle başlamış şiir kapılarımız ne çok ve açılmazdır aslında kendimize bile kilitlediğimiz hatta anahtarını unuttuğumuz kapılarla donanmıştır içimiz sol anahtarımıza saklanır hayata gecikmişliğimiz zili çalıp kaçan çocuklara inat kapı hakkı umut olmalı sanırım şiir kapıları çalmış bizde araladık duygusunu şiirin güzeldi efendim tebriklerimle
İnsan çocuk bahçelerini, uykudan önceyi, iyi dostu ve yedi numarayı tanıyorsa ve anlıyorsa bir çocuğun dilinden, aslında yoktur demektir kapısı da kilidi de. Bir sıkımlık canı vardır yalnız, kelebek konsa çıkıverecek gibi. Öyle nazenindir, öyle kendisi. Hepimizin sevdiği oyunlardı değil mi onlar? İlginize teşekkürler efendim. Eksik olmayınız.
İnsan çocuk bahçelerini, uykudan önceyi, iyi dostu ve yedi numarayı tanıyorsa ve anlıyorsa bir çocuğun dilinden, aslında yoktur demektir kapısı da kilidi de. Bir sıkımlık canı vardır yalnız, kelebek konsa çıkıverecek gibi. Öyle nazenindir, öyle kendisi. Hepimizin sevdiği oyunlardı değil mi onlar? İlginize teşekkürler efendim. Eksik olmayınız.
yalnızlık mutlaktır, yalnız geldik doğduk yalnız göçeceğiz, yeter ki kendimizi bu yeryüzü katmanında gerçek yalnızlara bulaştırmayalım, yalnızların sahibi yüce yaradandır şaiirim.. biz asla o kapıya yaslanıp güvendikmi, kaybetmeyiz, yalnız kalmayız
of ki ne of,, tam benlik felsefe oldu bu, bizim konumuzla ilgisi yok amma, yani şiirimizle, ,,evet evet tektir yaradan, asla eşi benzeri yokturda, kabulum buna, tabi, bir hikaye vardır bilirmisiniz, kafalarının içinden alıp beyinleri pazara götürmüşler satmaya, herkes kendi beynini almış,
herkesin yaşadıkları, kendi hayatıdır, kendi dünyası eşliğinde anlar cevap verir, yorum yapar, gel benim ayaklarımla yürü bu hayatı, o zaman anlarsın neden öyle yazdığımı, ya da ben senin ayaklarınla ayakkabıalrınla yürüyüm seni anlarım, oldumu şimdi, felsefik adam
O halde en başa dönelim: Tek olan, tekliğin sahibi yaratandır. Onun dışındaki her şey eşli, benzerlidir. İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin, soğuk-sıcak, büyük-küçük, kadın-erkek, sen-ben... Hepsi ikilik dahilinde pay edilmiştir yeryüzüne. O yüzdendir ki, hiçbir düşünce kesin doğru değildir, kesin yanlış değildir. Kesin olan, tek olan yaratandır. Ben böyle anlıyorum meseleyi en azından. Bu yüzdendir ki, bıçak sırtıdır kelimeler. Herkes kendince manalanır, manalandırır.
bencil değilim ama kendimi düşünmek zorundayım, ben kendimi düşünmezsem, kimse düşünmez, ben değer vermezsem kimse vermez, ben kendimi sevmezsem kimse sevmez, ilkem budur, evet benim düşüncelerimi de onadığın için dedim o cümleyi, buradan öyle görünüyor,
Önce ben demek ve bencil olmak farklıdır birbirlerinden. Bunu bilirim. İnsanın yaşamının başrolüne kendisini koyması olumludur da hatta. Garip biri? Kibir getirmediği sürece olabilir kabulüm. Hem nalına hem mıhına vurmak? Galiba azıcık naif davranıp kendi d üşüncelerimin yanında sizinkileri de onadığım için böyle söylediniz. Böyle bir derdim yoktu aslında. Oradan öyle görünmüş demek.
garip birisin galiba hayat yormuş sizi, ön yargılı birisiniz sanırsam, biraz da inatçı, hem nalına hem mıhına vuran birisiniz. ben rahatım,, insanlara da çok önem vermem. önce ben derim,
Yorumu bana yapmışsınız. O halde bırakın da ben karar vereyim orada kalması gerekip gerekmediğine. Gayet hoştu yorumunuz. Ben kendimi anlattım hepsi oydu. Kendi lisanınızca insanları önemsediğiniz, değersediğiniz yöne davet etmenizde de bence hiçbir sakınca yok ayrıca. Rahat olun siz.
Yetinemem yalnızlıkla daha fazla ben... demişsiniz son dizede, ben de ona istinaden yazdım, dilerseniz silerim yorumu, sadece yalnızlığı hepimiz çekiyoruz,kalabalıklar arasında bile yalnızız, kimse içinde endişe etmek gibi niyetim olmaz asla,
of ki ne of,, tam benlik felsefe oldu bu, bizim konumuzla ilgisi yok amma, yani şiirimizle, ,,evet evet tektir yaradan, asla eşi benzeri yokturda, kabulum buna, tabi, bir hikaye vardır bilirmisiniz, kafalarının içinden alıp beyinleri pazara götürmüşler satmaya, herkes kendi beynini almış,
herkesin yaşadıkları, kendi hayatıdır, kendi dünyası eşliğinde anlar cevap verir, yorum yapar, gel benim ayaklarımla yürü bu hayatı, o zaman anlarsın neden öyle yazdığımı, ya da ben senin ayaklarınla ayakkabıalrınla yürüyüm seni anlarım, oldumu şimdi, felsefik adam
O halde en başa dönelim: Tek olan, tekliğin sahibi yaratandır. Onun dışındaki her şey eşli, benzerlidir. İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin, soğuk-sıcak, büyük-küçük, kadın-erkek, sen-ben... Hepsi ikilik dahilinde pay edilmiştir yeryüzüne. O yüzdendir ki, hiçbir düşünce kesin doğru değildir, kesin yanlış değildir. Kesin olan, tek olan yaratandır. Ben böyle anlıyorum meseleyi en azından. Bu yüzdendir ki, bıçak sırtıdır kelimeler. Herkes kendince manalanır, manalandırır.
bencil değilim ama kendimi düşünmek zorundayım, ben kendimi düşünmezsem, kimse düşünmez, ben değer vermezsem kimse vermez, ben kendimi sevmezsem kimse sevmez, ilkem budur, evet benim düşüncelerimi de onadığın için dedim o cümleyi, buradan öyle görünüyor,
Önce ben demek ve bencil olmak farklıdır birbirlerinden. Bunu bilirim. İnsanın yaşamının başrolüne kendisini koyması olumludur da hatta. Garip biri? Kibir getirmediği sürece olabilir kabulüm. Hem nalına hem mıhına vurmak? Galiba azıcık naif davranıp kendi d üşüncelerimin yanında sizinkileri de onadığım için böyle söylediniz. Böyle bir derdim yoktu aslında. Oradan öyle görünmüş demek.
garip birisin galiba hayat yormuş sizi, ön yargılı birisiniz sanırsam, biraz da inatçı, hem nalına hem mıhına vuran birisiniz. ben rahatım,, insanlara da çok önem vermem. önce ben derim,
Yorumu bana yapmışsınız. O halde bırakın da ben karar vereyim orada kalması gerekip gerekmediğine. Gayet hoştu yorumunuz. Ben kendimi anlattım hepsi oydu. Kendi lisanınızca insanları önemsediğiniz, değersediğiniz yöne davet etmenizde de bence hiçbir sakınca yok ayrıca. Rahat olun siz.
Yetinemem yalnızlıkla daha fazla ben... demişsiniz son dizede, ben de ona istinaden yazdım, dilerseniz silerim yorumu, sadece yalnızlığı hepimiz çekiyoruz,kalabalıklar arasında bile yalnızız, kimse içinde endişe etmek gibi niyetim olmaz asla,
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.