3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
993
Okunma
Su rengi
Her şey olabilen
Siyah, çizgili
Balkon çıkıntılarında biriken
Tadı kokusu
Bir zamanlardan besli
Resimleri süsleyen
Çiçek koparan ince parmaklarıyla
İşte tam da böyle bir kadın
Çamur sıçramış elbisesi
Kuytu kytu gözleri olan
Yarını bilmeye gayretli
Bir fincan kahve kıvamında,
Kırk yıllık hatır sanki
İki dudağı yer ve gök gibi
Konuşursa susulması gereken
Dalgalara öykünüyor
Çarpıp dağılıyor kayalara
Yok gibi, var gibi
Ayak uçlarında yürüyor
Fırsat bulursa eğer,
Çantasından çıkarıp öpüyor
Canının ağrısını
Utanıyor da biraz
Ürküyor hatta
Mahçubiyeti doğuştan
Ülkeler biliyor uzak, yağmurlu
Hiç gidemeyecek oralara bunu dabiliyor
Ama yine de özlüyor
Gözlerine çöreklenmiş halkalar
Hep hatırlatıyorlar bir şeyleri
Biber dolması tenceresinin ocakta olduğunu
Begonyaların nicedir sulanmadıklarını
Unutulduklarını gazete kağıtlarının bir köşede
Saklandığı yerden çıkıyor zaman
Naftaline bulanmış
Köz oluyor her ateş nasılsa
Kelimeler yetersiz
Kurulamıyor cümleler
Kaç adı birden taşıyor
Kaç adım ötesinde
Ne sefil şey aşık olmak
Uzayıp gitmesi tren raylarının
Ayrı, yanyana
Anlatamamak ne acı
Ne kötü anlaşılamamak
Kederden yapılmış her şey
Kapılarda isimler
Numaralar kapılarda
Belki diye hani...
5.0
100% (6)