Ölüye saygı duyan katiller vardır
Ceketini cesedin üzerini örten
Açık kalan gözlerini kapatan
Kanı dışarı akan yaralara
Merhametidir rüzgârın dokunuşu
Açık kalan kapıdan pencereden çok
Hiç kapanmayan yaralara çarpar




Her zerresi ki geçmişten bir tınının
Binlerce notası gibi, sıvanır yıldızlar gibi beynin tavanına,
Her dilde farklı yazılır
Her dilde de farklı algılanır
Bir tek düşen yapraklardır aynı dili konuşan




Bir varlık ki nasıl hem merhametli
Hem de katil olabilir!
Bunu ancak özgürlüğü esaret
Kalabalığı yalnızlık bilenler anlar
Hep geçmişe takılı kalmak da bir zülümdür
Geçmişi olmayanın da geleceği olmaz
‘’ Fizikçiler ’’ bunu anlamaz
Çünkü onlara göre zaman uzar kısalır, en fazla durur
Ama asla geçmişe akmaz




Güneş her akşam karanlığı sıvazlar ufukta
Göktür alnından vurulan
Ayaklarına kadar yarılan
Hasta yatağında okunan dualar gibi
Beyaz kızıla küser
Adı üstünde, her teselli koca bir yalan
Bekleyenlere gri bir renk görünür
Sonsuz acıların ebedi huzura kesilen bileti


Öyle ya,
Sonsuzlukla aldatır dünya geride kalanları
Oysa ebettir asıl varılan.





07/10/2013