2
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
329
Okunma

Hüzünlerimizi gömdük neşemize
En kederli haliyle
Yüzümüze sürdük karışan renkleri
İçinde kırış kırış hatıralar
Maviye boyadık gökyüzünü
İçimizdeki çocuk özgür olsun diye.
Ve geçmişi çıkarttık kartpostallardan
Hala erimemiş üzerine düşen kar taneleri
Yaralı haliyle bile gülümsüyor anılar
Derme çatma kırık kalplerde
Öyle berrak ve saf ki
Anne sesiyle uyandığımız temiz hava misali
Ve kızıl güneş rengi demli çayımız
Buslu camlara yazılı adımızın baş harfleri
Eski şarkıları mırıldanıyor
Vurunca rüzgarın sesi:
Bir çiçekler açsın, biri canısı...
İçinde sızlayan acıların nağmeleriyle
Kalbimizden damlayan kanların sesi.
Gülen çocukların sesleri
Eskiden bizi uyandıran yaşlı kırlangıçlar
Şikayet ediyor bu bozarmış hayatı
Ve berrak sulu kuyulara acı demli çayımızı
O yüzden
Kızılca kiyamet yansa da içimiz
Bak bahar geldi yine
Savaşan insanlara inat
İnadına sevenlere biat
Cennetin yere düşen gölgesinde vatanımız
Anneler yine hep ön saflarda
Aşıklar koruyor yeni açmış çiçekleri
Bekçileri akan derelere kafan tutan karıncalar
Başaklar hala nazlı ve utangaç gelinciklerden
Ve ötmeyi öğretiyor yavrulara yaşlı kırlangıçlar
Her ne olursa olsun
İncitmeyin bu hayatı diye.
01/05/25
5.0
100% (4)