3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1819
Okunma

Bir rüyanın sonuna geliyorum artık
Dünüm de yaşadıklarım geride kalıyor
Bıraktığı acı dolu hissiyatla
Kaderin böylesine büyük bir oyunu
Ömrüme biçilmiş en güzel kefen gibiydi
Ömrümün en hazin zamanlarını geçiriyorum
Bir nevi geçmişimle yüzleşiyorum
Yalansız riyasız adam gibi adamlığımın
Ayaklar altına alınışının mihrabımın yıkımın dayım
Can dedik ömür dedik yürek yükledik benliğimize
Hüznü çökerttiler adeta üzerime dev dalgalar gibi
Dayanırım sandım bunca derdin ahengine
Güçlüyüm ayaktayım ayakta durmalıyım diyordum
Başaramadım sırtımı dayadıkları m beni yarı yolda kodular
Bir başıma, aniden çeviri verdiler yüzlerini benden
Dağ olsan dayanamasın sırtını dayadıkların olmasa
Dağ idim çakıl taşına çevirdiler beni
Benliğimi aldılar benden yaban ellere savurdular
Umutlarımı yarınlarımı benden çaldılar bir, bir
Tıpkı üç gonca mı benden çaldıkları gibi
Cüssem duruyor yalancı bakışlarının karşısında
Oysa gördükleri sadece görüntüm içi boş içi ölü
Hangi can dayanır bunca acının fendine
Hey hat yok mu bu kara bahtıma yazılanımı silenim
Yok, mu bu anıl yazımı yeniden yazanım
Sığındığım tek liman beni yaradan YARADANIM kaldı
Tutunabileceğim ne bir dal nede uzatılacak bir el kaldı
Gidiyorum yarınımdan habersiz avare deli ya da deliden öte gibi
Beynim kılcal damarlarına kadar yitik ve ölü
Bunca acının bir insana verilmesi hangi ahlaka hangi dine uyar
Kabir azabı yaşatılar yaşadığımı sandığım bu dünyada
Baba… Kapını kapadılar bu gün yüzüme
Sevgi diye kardeş diye bir kelime takılmaz oldu artık dilime
Ne idim ne oldum kendimi bir anda cehennemin ortasında buldum
Açıl ey kapı açıl seni buraya diken babanın oğluyum ben
Arkanda barındırdığın canın oğlu kardeşiyim ben
Gidecek kapım kalmadı yedi kapı kapandı acıyla yüklü yüzüme
Kimseler inanmaz oldu tekbir sözüme
Sınav mı yoksa yeniden bahtıma yazılmış bir kader mi?
Tutuğumu sandığım canların yitik oluşlarını görmek miydi kaderim
Derdin ötesi vijdanın diğer yanı
Ömrüme biçilmiş kaderimin son anı vakit sonsuzluğun deni
Ölüm artık bu can için gelmeli
Bir tatlı tebessüm hasreti yaktı yüreğimi benliğimi
Koşarken karanlıklardan aydınlığa
Yedi can aldı canımı benliğimi
Bir çınar ağacının çürük bir dalı oldum
Yaprak gibi sararıp soldum bir fırsat daha diye nefes soludum
Vurdular beni dalımdan düştüm artık kurudum
Ne gazel olurum ne dal kim kurtarır bu canı heyhat
Kurudu gözlerimdeki pınarlar içerimde akar yaş
Ne bir deli nede serseri oldu bu gövdenin üzerinde duran baş
Vurdular beni benliğimle yavaş, yavaş
Adınız baki kalır beynimin bir köşesin de
İhanetim olmaz benim sizin gibi benden sizlere
Baş koyar yakarım bu âlemin fendini işte o an anlarısınız yüreğimin rengini
Son nefeslerde bıraktınız beni tutup teneşir taşına koymadınız benliğimi
Açılmış mezara indirmediniz cesedimi
Kurda kuşa yem etiniz yedi kardeş denilen zenginliğimi
Kırkımdan sonra ölüm ne garip kırkından sonra öllüp’te yaşamak ne garip
Hangi canki bu kadar taş, hangi can ki bu kadar güçlü
Bana olan nefretinizi beni taşa bana bakan kinli gözleirniz güç oldu bu cana
Kınından çıkmaz hancerim nede dilimden dökülmez birkaç kelam sizlere
Siz için yakmaz mıydım bu âlemi bu âlemi getirmez miydim dize
Bir ordu gibi görürdüm yedi can yedi gardaş var diye
Bilmezdim bir başıma bilmezdim yedi can alır bu canımı
Mihrabın yerinde duracak ayaklarının üzerinde
Ölüm bile gelse yere düşmeyecek naşım
Haykırışım duyulmaz bilirim bana karşı sağır sultansınız
Beni nasılda bitişe yolladınız
Birazdan zifiri karanlıklar saracak boş olan benliğimi
Derinden derine içim içimi kemirecek
Bir tebesüm saracak hüzünlü yüzümü
Geride kalanların anısına bulunmayacak naşım
Bir dağ iken çakıl taşı olmak ne garip
Ne garip şey ana yedi candan yana yedi can kadar uzak düşmek
Ne garip ana bu koca âlemde kendini kimsesiz his etmek
Yalın ve yitik kalmak
Oysa ben bu değildim olmamalıydım bendim sondan gelen ikinci
Bendim dağ gibi kale gibi ağabeylerimin olduğunu haykıran
Hani nerde ana söyle de birinin sesi değsin sağır olan kulaklarıma
Uzatsın biri elini ana buradayım diyebilsin haykırsın
Haykırışıyla benzim solsun yüzüm kızarsın unutuklarımı yeniden anayım ana
Dışarıya bakıyor gözlerim koca çınarları görüyorum dallı yapraklarıyla sallanan
Ben neden öksüz ve tek kaldım ana neden benimde tutunacak dalım yok
Neden yalnızlık sadece bana mahsus kılındı neden ben bir hiç oldum ana
Hangi adalete sığar bu kadar kolay silinmek bu kadar kolay yok etmek
Kardeşliğin buysa anlam ve manası yo ana yo ben yokum bu oyunda
Baş koyardım dünümden bu günüme her birinin bir tırnağı için
Yakardım bu âlemi onların nazlı bir seslenişine
Ölüme koşardım onların bir evet diyişine
Nasılda harcandım ana yedi gül içinde yedi can içinde
Nasılda yok edildim hiç dökülmemiş yaşın içinde
Ölüm olur ağıtlar yapılır gözlerden nazlı nazlı gözyaşları dökülür
Tatlı tebessümler yerini acıya hüsrana bırakır
Yaslar tutulur başsağlığı dilenir bir ölen olur bir defnedilen bir mezar olur
Hani nerde ana ne ağlayanım var naşımınkarşısında
Ne yasımı tutan var gözlerimin önünde
Nede mezarım var ne garip bir şey ana bu, böyle ölü dediğinin mezarı olur
Neden neden ana bir mezarım yok benim. yoksa bu dünyada yerim yok mu?
Yoksa yedi canmı vurdu beni yoksa toprakmı kabullenmez bu aciz bedeni
Ben yaşamayı dilerken ölümü özledim ana
Ben karanlıkatan aydınlığa çıkmak için koşarken karanlığı özledim ana
Ben adam gibi adam olmaya çalışırken adamlığımı kaybettim ana
Ben var olan her şeyimi kaybettim ana
Ne geride bir ağlayanım olsun bu günümden yarınıma
Nede ben için bir hayır sevap işleyen olsun bu canıma
Ben mükâfatımı hayrımı sevabımı aldım gard aşlarımdan yana
Artık vakit yakın artık umutların son durağına yakınım ana
Bu nefes var oldukça bu yalancı dünyanın beyninde
Hiçbiri ama hiçbiri olmasın ne düğünümde ne ölümde…
____________________________________________________ Ana.
5.0
100% (9)