1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
951
Okunma
geçmişe esaret yaşar
sökülmüş üçgen duygularda
iç açılarında hüzün ölüme ramak kalmış
güzergahını teselliden alan
katır üstünde saklayan
efkara bırakan
yalnız kalan mısranın
etrafı çitlenmiş heba ile
tek taraflı cenderenin
tenindeki gerçek öldürürken gizlerini
korkan özgürlüğümüze haykırdık
mavi düşler yeşertirken
alıngan darlıkta
ki dardır çokluğun feraseti
bozulur düş sayfalarına
göğsündeki cereyan
aynı’ydık der gibiydi özünde
ki özün mısrayı hatuna benzetti iyice
imgeyi evirmektir
değdirmektir birde sevgilim şiir dediğin
imge arayışıdır haykırırcasına
seçilmiş yanımla dökülüyorum
kırıntılarını neden istersin?
gölge gibi çökünce hüsran
taklit eder
selamdan önce düşen kelamları
de ki gözlerinin aynasında
ihmalsiz sevdim göz bebeğinde saklanan çocuğu
gölge gibi çökünce hüsran
taklit eder Havayı
habını kullanmayan
yarın örtüdür
günde kalan sönmüş kuruntu
kötülüklerin sebebi
bundandır
ölen diriltmez yarınını
sudan hücreler teslim alır zehr_i deryayı
gömleğin yakasına yapışan terdir
teni boğuk sayan yatalak
belli eder tanrı’sını
rüzgarında tomurcuk yükseltiyor
bir basamak iner boşluğuna
ki her boşluk yüzsüzdür
yüzü düşene dost görünen
künyesi motive omurgasında kalır
her soluğu
huzuru saklar sorgularında
bu yüzden herkesleşiyor râ’nın torunları
gezgin imgeler..
5.0
100% (5)