Ateş takvimlere sığar
kimsesizliğin esrarını içerken
Işıklar çocuklara gebe
Gönlündeki tanrıyla
bilinmez bir yaradır
Varsanılan bir lâ gibi
Tahayyül gibi bir esmayı inciten
Karanlık bir gönülgâh ile sur yanına sığan
Uykusu derindir nereye varacağım bilinmez
iç geçiren bir vaveylâ gibi
kimliksiz bir irkilme şehrime inerken
Küflenmiş bir yutkunuş sevdasında
Hüzünlenen bir korku sokaklarımda
Kelâm ederken bir fâsıl sevgi veziriyle
gelinlikler vaveylâdır kor alevler gibi
Külken bir ankaya hamiledir kainat
hasret vurur vicdanlara
öte bir kuldan utanırken gönülgâhındaki nazardır benimkisi
kalbi inciten bir nazır şelalesindeyim
Kandıran bir siyahi kuş cennetiyle
nasihat ver öldürmeden düşlerini
Şarkılar selaya vurgun bir ağırlamayla
Bir yolu varken
Sevil ve sev kendini bir gönülgâhta
ağacın kalbinde nara kıskacıyla
Bin katlı bir söz gibidir tesiri sukûtun
nişanında bulutun dôkülen mavilerle
Bulutlar gibi libâsında yaramaz hir çığlık yuvarlanır gönlümde
Göz gönlü görürken
ahiretimin öksüz karıncalarına...

Gezgin imgeler...