1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1006
Okunma
mahşer günümde kanımdan
kafestir diye ser bağladım yüreğine
olmadıysa söylenecek misin üzerime
üflüyecek misin karanlığıma
üstüme basmadan yürüyemiyecek misin yoksa
senin adın kadın.
son defa yıkılıyorsan
bırak sade sinsin önümdeki mevsime
hâlık hor gördü
bir bebeğin simasında bizi
kaldırdıysan boş günahımı
hevesinde çürütme
bir kerecik nefesinde
leylak et hüngürümü
bırakırım kendimi sana
yemin sanatın yüz karasıdır
sanata suçluyum
esiriyim senin
tükürdüğünle yandığında san
kaçkın bostanıyım
kudurmuş hendek kazığı
dibimde eritilen susuz misketim
üstüm başım kirliyken bile
kötü niyetli sanrılarım olmadı
şimdi kandır beni birkez daha
çöplüğünde yatıyorum ayın
sonra birleşelim
kel’eşlere boy gösterelim
inzivaya çekilen kuşlara
yuva yapalım
kırmadan hiçbir fareyle
yumurtasını
yumuşaklığında
tekmelenen sözcükler tüketelim
ümitsizlik hücresinden
’taze ölüyü mezar’
ki kediler ihaneti simgelerken bile
düşünemedim ki
damda yatarken
ufkumuzdan süzülüyorduk
derinden bir iç çekiçle
nefsimizi ney’le yıkadık?
huşuyla kal şiir
üstü kalırken sende
dilencin miydi
zorla sahiplenirken
kolumu koptuğum yumruğumdaydı hayat
doldur sâki
ümtsizlik hücresinde yıkanmıyacak
gezgin imgeler
5.0
100% (4)