6
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
1951
Okunma

www.youtube.com/watch?v=SN_5peUHW_w
Şairler yazdıkları müddetçe yaşıyor hissederler
Bir yaprak düşünce sevinir rüzgâr, daha şiddetli eser
Kim bilir bu kaçıncı döngüdür,
içinde sakladıklarını maziden dönüp yüzüme savurduğu
Yürek kâğıt kadar narindir, çaresiz kurşunları altında kelimelerin
Ne vuran sevinir, nede ölmedi diye bir kez daha kahrolan
Göz görmemiş, uçsuz bucaksız limanlar var gönlümün kıyılarında
Biraz öfke, hüzünden parlayan gözlerimin aydınlattığı, sadece
işte…
Adına yalnızlık derler…
Nasır tutmuş göz çukurlarıma kadar, kabuk değiştirir
Yeniden doğar yalnızlığım, bugün Eylül’ün ilk günü,
Ölü, öldüren sarıların dirildiği
Hiç yaşanmamış yeşillerin tükendiği
Bir de hiç yaşanmayacak siyahların
Dönüp her gece sarı lambalarına asılan, köhnemiş sokaklarında şehirlerin
Unutulmuş, içinde ölümü, kendine sarılıp yâr diye bekleyenler…
Ne fark eder,
Adına sadece Eylül derler…
Hiç bitmeyen bir ezgidir, rüzgârla pencerenin düeti
Kendimi sende bırakalı,
Bedenim içinde olsa da, bana Eylül kadar uzaklığını hatırlatır
Bazen insanın içi daha çok üşürmüş meğer…
Dirilirdim belki, şimdi gözyaşını silebilsem
Çatlasa şakaklarım hasretten
Öldüren bir cümle yazabilsem
Rüzgârı susturabilsem ıslığımla
Öfkem hüznümden daha çok parlasa
Kulaklarımda hep çınlayan o sesle akşam namazı kılsam yine
Ya da annemin ninnisini dinleyebilsem kucağında
Ne bilsin yaşayanlar,
Ya(ş)zıyor işte sadece şiir derler…
01.09.2013
5.0
100% (30)