10
Yorum
16
Beğeni
4,9
Puan
1302
Okunma

serüveni kanatlı bir hayali sayıyor güvercinlerim......
nerede başladı nerede biter iğde çiçekli yolculuk
kadife ağaçlar arasından geçerken limon sarısı güneş
ardına bakmadan nasılda boğulur Mezopotamya lisanı aşk
örülmüş dallar kıyısı zemheri şehri yalarken
kenarı yalın dağ patikaları aşar yüreğin sarmaşıklarını
yol üzeri kayalara sürülen buse yalnızı sular akar
vadiler konakladığı yerde başlar doğayla barışmaya
çok eski asırlar yüzer buradaki gökyüzünde
ve yinede şarkılar konuşur yolculukların esmer koynunda......
sen dediğim bütün yanım yani adı saklı olan
ben yolun kayısı kokusundaki dalgınlıkları arşınlarken
kim bilir hangi şehrin gizlisinde aşk ediyorsun ömrün külünü
belki kilometreler kaçak yağmurlarla ıslanıyor aramızda
belkide senin hemen yanı başındaki çam ağacının yeşiline değiyorum
yani zamanın olmadık bir yerinde kesilmiş saatin şah damarı
ve ütopya gelip oturuvermiş kenger argolu geceye......
yolun şeritlere bölünmüş papatya ırmağında
delirsem diyorum içimdeki şeytanın nefesiyle
karın tokluğuna aşk aşk aşk
sonra yüzüme vuran gül reçeli rüzgarıyla meleği anımsıyorum
artık kutsal bir cümlede uykulu kadın güzelliğini özlüyorum
karamsar olmak için geç bir vakit
en iyisi beyaz bir kağıtta karalanan kelimelerde uzanmak aşka....
5.0
95% (19)
3.0
5% (1)