0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1190
Okunma
içinde. sen yaşadın diye
türlü yorgunluklar içinde. tarihin
bayağı bir yerini silip. sana
mülkleri işgal edilmiş bir manzara
ve tutumlu bir muamma çizeceğim
hangisi. hangi sırada gerçekleşecek
gerçekten bilmiyorum
portmantoda unutulan
ahlaki gerilim. çöken çerçeve
ve tuvalde gerinen
rehavet üzerine. aksak ritim
:
ayakları kente küçük gelen
taşralı kolejliler
ve velveleyi seven
ateşli küçük parklardan
ilginçlik arayan pankartlardan
bir aşk aşınmasından
dana derisiyle ciltlenmiş
ciddi sorulardan geçeceğiz
bir dramdan geçer gibi. gelip
geçici gerçeği değiştiren
kaderi kar. ve tanıklık et
uzaktan. not alınınca
düzgün tutulmamış oluyor
ama anlıyorum
gitmenin cinayet sayıldığı nehirlerin önünü
boşuna tıkamışım ben. meğerse
nervürlü etine ellerimi. eline
o gümüş çemberi
ezbere geçirmişim ben
ibret için. içini
ölçülü bir zarafet
ve zevkli bir nefretle
yeniden döşüyorum manzaranın
ama şarkılar şarkı. şiirler şiir olarak
kalır mı. bilmiyorum
şuraya . sorunlu bir
zorunlu sonsuzluk ekliyorum
sırtı keskin çöl var. şurada
kuyular. kuru kuyular
diri mezar çimenleri mesela
biraz içerde evler
evlerin içinde bir karşı kahkaha
zırh şeklinde ve hafif kambur
sokakta silinip duran sade sorular
şiirde sülbetsiz atlar. atlıkarıncalar
şarkılarda çok ağlamış sardunyalar
noksanlıklar. tereddütler ülkesinde
biçilmiş insanlar var. eksik insanlar
ben varım. manzaranın kendisi
2172bin13İst.
5.0
100% (3)