5
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1313
Okunma
bir aşk sözcüğüydün
şimdi yeryüzü sözlüğüsün
bunu da böyle bil
di’li geçmiş zamandan aşırdığın günahın
kaldırımlarda evveliyatını satarken
ilk satırına düşerdi yalan
işte o an arsız bir pazarlamacı içimde ki intikam
dört nala koşarken yangın yerine
dilimde tüm sözlerin üzerinde kısa bir rahvandı…aşk
itilmiş arzuların mecrasında
hazıra konan bakir bir heyecan
psikopat gibi inerken gözlerine
ve denizin dudaklarında kocaman bir gökyüzü ararken
tenim
zemheri sessizliğinde ipini koparan bir kayıptı
teninde büyüyen intiharın kıyısında
senden doğardım
bunu da böyle bil
yarımeşru öpüşlerin nimetten sayıldığı ergen bayramları
üflenince sabahın nefesine
gözlerim çıplak bir gizlenmeyi sobelerdi
ölüm kadar yalnız parmakların
şizofren dokunuşlarla parmak izimi alırken
kaçamak bakışlarım ele verirdi iki yakayı
rüyalarım
tek görümlük huzursuz bir erteleme terlerken
ağzının sıcağından cehenneme yol giderdi
işte o an kim olsa istemezdi cenneti
dudaklarında ateşlenen uçuğun alevinde
senden doğardım
bunu da böyle bil
inanmayanlar için
yeryüzünde aşk henüz ölmemişken
kuşkusuz dert edinmeyecekti tanrı
kendi kalbimde olduğumdan daha fazla değilken
beni hâlâ kendisi gibi severken
merhamet
ölümlü insan kimliğim de aşktı
karanlık boşluğumun yollarında yeniden yaratırken dünyayı
uzakları bilinmedik gölgesi aydınlattı
içimde sırasını bekleyen inanç
tam da kendinden bitmenin hesabındayken
sahipsiz bir kadere sahip çıkan feryat
yırtıyordu göğüs kafesimi
aşk mümkündür aslında
aşk mümkündür aslında
aşk mümkündür aslında
bunu da böyle bil…
alicengizoyunu
(…yerini bir şey tutmaz, bilmezsin… bilmem ki ne diye gidersin…)