Görenlere...




evet bayanlar baylar, dikkatli bakın
yaralı cümleleri bulmaya kaybediyorum şapkamda
yalancı yüzler sandukası
bir bir silinip gidecek nazarınızdan sora geri gelecek
hiç görmemişsiniz gibi
yada siz öyle göreceksiniz

dikkat buyurun
cümle içinde efsunlu çadırlarda ateş yutan şiirler var
şiir abdesti olmayan geçmesinler o çadırlardan
kerem kapılarına bekçilik eder tutuşursunuz

birazdan çıkar ortaya uzun kulaklı sevinçler
onlara çocuklardan başkası yüz vermez
ateş çemberinden atlayacak bir aslan duruyor kafesinde
özgürlük türküler ile sarılır demir parmaklıkla
ürker çelik parmaklık siz aldırmazsınız
ama maymunlar bunu hiç yapmazlar
matematik bilen akrabaları bile var Amerika’nın bilmem ne eyaletinde
oyunlarımız türlü çeşidimiz bol
bir tek palyaçolar yasta, artık onlara kimsecikler gülmüyor
vah zavallı kimsecikler

ve şimdi
gösterimizin en harikası
şimdi huzurlarınızda
etekleri okyanus dalgası
denizkızı!
onunla şu çadırda kısa bakışmalarla
kaçak gözlerde çalıntı bir mavilik yaşayabilirsiniz
ama tanrı değilseniz sevişmez sizle
aşk denklik işidir der
dalar uzaklaşır kirpiklerinizin kıyısından
dalgası sarsıyor yürekleri
kalbi olan girmesin hala yürek olmamışsa boğulur


evet bayanlar baylar
aranızdan bir gönüllü istiyorum
hala gönlü sıcak birini arıyorum
yaksın alevinde kendini

siz küçük bayan
bu şiirin kasabanın en güzel kızı
şuradan kendine bir kart seç ve bana söyleme
kapat gözlerini
karıştırıp kat bir avuç evrene
işte seçtiğin şu maça ası mı
bak gözlerine


küçüğüm sana tavsiye hızlı yeme elma şekerini
aşk dediğin sadece gönül yanılmasıdır
sürer gider bu bilmece


evet bayanlar baylar, dikkatli bakın sihirli şapkama
uyumayın ve ayırmayın gözlerinizi
karıştırıyorum şapkamı
her şey burada
hiçbir şey yok
abra kadabra


bir şey gören var mı?



K.Y.