6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2576
Okunma

avuçlarındaki ölü düşleri suya söyle samira
gem vur içini kundaklayan ateşe
ve ayır uğuldayan nehrin tuzunu
tuzuna karıştığın duvardan
acını biliyorum
vahasız bir çölü geçiyor ayakların
güneşe uçuyor bir yaban güvercini
kulaklarını deliyor taşların iniltisi
biliyorum
alnını son ölünün mezar taşına yasla
dinle otların feryadını samira
onlar ki saydam bir hüzünle söyler
yalnızlığın solgun ve esmer türküsünü
elinde bir tutam unutulma toprağı
aynanın içinden geç, duraksama
kapansın bir çağ denizle tuz arası
lekeli ten ve elinde kan taşı
geçti mi ılgın günahlarının ağrısı
dindi mi büyük sözlerin yamalı sızısı
kırk tas su samira, kırk tas su
zeytin dağı’nda seni yuğdu mu?
nevin koçoğlu
5.0
100% (6)