2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1293
Okunma

Misafir utangaçlığı üzerimde,
Sağa sola kaçışan insanlar
Kendi dizesiyle vuruluyor şu kısa ömür de
Bir o kadar da uzun geliyor
Hangi ezgiye bakınsam
Tapındığım uzun bir çukur var ediyor
İnandığım çıkış için merdiven
Sevdiğim güneş
Merhaba diyen çocuk sesleri
Ben hiç çocuk olmamış gibi oynamayı seviyorum
İnanmayı,
Tapmayı,
Sessizlikten büyük manalar çıkarmayı
Elimde desenli çay tabağı
Dilim kahverengi şeker yalayan adam
Utanmayı ve onanmayı beklediğim anlarda saçların
Islakken toprağın, kuruyken benim oluyorlar
Oysa sahip olduklarımız daha çabuk ayrılıyorlar bizden
Sözlerimiz, bakışlarımız ve terimiz
Hangisi olduğunu unutuyorum böylece
İçime karışan sıcak çay
Bacağımda tekrar gözlük, bu defa sensizliğin yerine
Bir önceki, bilmiyorum
Güneş sanatı öldürüyor, sabah palavra böylece
’çok kısasın anlatmak için
yazmak için de uzun’
Aldırma bana
İstediğin zaman çayı doldur, sahibim ol yine
5.0
100% (5)