3
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1284
Okunma

Aslında çılgınlar gibi sevdim ben
Yıllarca bu körlükle yürüdüm
İçimdeki boşluğu tutan kadınlar
İçimdeki boşluğa asılan kadınlar
Bir çocuğu öldürdü defalarca
Defalarca geri dönmek istedim
O ilk an yoktu, tatlı sıcak dudaklar
Saçının şampuan kokusu,
Gözlerimi kapattığım akşamüstü yoktu
Şehri zamansızca terk eden bir otobüs
Şehri arkasında bırakan hüzün
Tekrar geri dönene kadar geçecek zaman
Hepsi o sona dairdi
Her akşam bir odaya kapattı hayat beni
Yıllarım farklı farklı odalarda bir odaydı
Hep oradaydım, nerede olduğumu bilmeden
Hep oradaydım, içi boş bir kavanoz gibi
Yazdığım hiçbir şiire geri dönmedim
Dönecek cesaretim yoktu,
İlkbaharımda öldürüldüm ben,
O ilk öpüşün ardından tanıştım cesedimle
Aslında körkütük sarhoş sevdim ben
Tüm inançlarımı yitirdim senden sonra
Denizin parlayan mavisini, martıları, güneşi yitirdim
Hep gri renklerle resimler çizdim boşluğa
Kendimi hiç affetmedim senden nefret ettiğim için
Bu savaş senin gidişine değil, benim dönemeyişimeydi
Tamam orada başlamıştı ama orada kalmadı
Sen ve ben hep oradaydık,
parmaklarım beline sımsıkı tutunmuş, zaman durmuş
o ilk an, ilk öpüş, ilk cesaret,
ilk yabancılaşmam, ilk tanışmam hep oradaydık
o boşlukla savaşırken sürüklendiğimi bilerek
aciz kalmak
kan ter içinde uykulardan aniden uyanmak
uyuşacak vaktin kadınlarıyla başbaşa büyümek
ben katil olamadım, unutamadım
şimdi bana bir aşk mektubu yaz diyecek olsalar
kendi yüzüme tükürmekle başlarım cümlelere
ve hepsi o sona dairdi derim, çünkü ben başlayamadım…
.