3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1836
Okunma

I---
İstanbul kadar uzaktın bana
Ve Diyarbakır’daki surlar kadar
yakındın yüreğime….
II--
yüreğimin yüreğinde çarptığını
biliyor bütün haramiler
ve şehrimi süsleyen bazalt taşları
bilsen içindeki iksir dolu sözcükleri
her sözcüğün içine saklandı adımız
ve her sözcük kuşatması altına aldı
bütün yolları
hasret hasret yayıldı bütün yolar
ovalara, dağlara
ve daha bilmediğim koyaklara…
yankısı duyulurken apansız
bir Üsküdar sahilinde
İstanbul sessizce dinliyordu
bu şarkıyı
Diyarbakır’ın kadim yüreğinde..
III—
yazılmamış ve çizilmemiş
bir efsaneydi sanki
kocaman yüreğinde sakladığın bu aşk
ve bu aşkın adı ikimizin sözcükleriyle ile bütünleşiyordu
bütünleşen sözcükler İstanbul olalı
Orhan veli’nin diyarında
közü katıksız şarap tadında
muhteşem bir şiir kokuyordu
satır satır,mısra mısra,bent bent..
Bu şiirin bir diğer ucu da
memleketimin surlarında
Fısıldarken aşkını
bazalt taşlı sokaklarımda
Gecesi aydınlık ve yaldızlı
bir düşün yolculuğu başlıyordu.
Ve öyle bir düş ki
İçine girsen
sarmalında yanıp tutuşan
en özgün şiir olup çıkardın.
ve öyle bir düş ki
içine girsen
aşkın müptelası
bir içli şair olup çıkardın.
IV---
Şimdi ikimizde şair olduk
bu aşkın bestesinde.
Sen İstanbul’dun
bütün renkleri içine toplayan
Mavi bir okyanus kadar büyüktün..
Ben ise Diyarbakır’dım
Usulca kadim yüreğine akıyordum….
20 haziran 2013-diyarbakır
bu şiiri çok sevdiğim değerli arkadaşım şair Nevin AKBULUT’A HEDİYE ediyorum..
saygı ve sevgilerimle..
5.0
100% (1)