1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1111
Okunma

‘’Büyüyüpte çocuklaşan her yürekte sızım kalır’’
Çocukken yüzlerine yerleşen o masum gülümse,
Zaman acımasızlığını yansıttığında yalnızca acısı kalır…
Kaç mevsim geçirdiği bilinmese de insanın
Mevsimler çok ağır izler bırakmıştır yüzlerinde…
/yağmurlar mesela
ya da yaprakları dökülmüş bir sonbahar/
Yaşanmışlıkların verdiği her acı
Yüzlerinde bir çizgi olmuş
Ve saklanamaz haldedir artık.
Önceden dimdik bir çınar gibi duran
Her anne,her baba
Zamanla rüzgara yenik düşüp eğiliyor
Rüzgar onları ne kadar zorlarsa zorlasın
Kökler sağlamlaşıyor;ama gövdeleri yer çekimine yenik…
Bir çocuk ağladığında annesinin koşacağını bilir
Bu yüzden ağladığını saklamaz hiçbir çocuk
Ama o anne ileride bir köşede ağladığında
Evladın koşacağı şüphelidir
Ve anne bunu bilidiğinden saklayarak ağlar çoğu zaman…
Bir baba çocuğuna her şeyi öğretebilir,sabırla
Bir değil bin kez tekrarlayabilir bir şeyi
Ama o baba ileride aklını yitirdiğinde
Evlat bütün sabırsızlığıyla susar
Ve baba yine bütün sabrıyla bekler
ve evladını üzmemek için susar
Çünkü akıl yiter sadece yürek kimin ne hissettirdiğini unutmaz!
Yemyeşil bir bahçeyken ömürleri
Boran vurdukça tarumar olur her şey
Yaşamları ne kadar iyi olmuş olursa olsun
Bozkırın ortasında tek ağaç olarak kalırlar…
Yaşlılık,nasıl hüzün dolu bir çocukluksa
Yaşam ne kadar yıpratmışsa
İnsan ne kadar yalnız kalmışsa
Yürek de o kadar acıya mahkumdur…
(Yaşlılarımıza asla kötü söz söylememeli ve onlara kötü davranmamalıyız,
Çünkü anne babalarımız biz çocukken de bizi bağırlarına bastılar
Yaşlandığımız da biz hep evlatlarıydık…)
5.0
100% (2)