2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
985
Okunma

Boğuluyorum;
Suya muhtaç bir balık olmama rağmen
boğuluyorum!
Yüzmek doğuştan verilmiş bir lütufken
Ben kendimde güç bulamıyorum...
Okyanusla başa çıkamayacak bir sandalım
Kürek çekiyorum
Kollarım güçten düşüyor
Ama ben çabaladıkça
Okyanus beni içine çekiyor
Çektiğim her kürek beni okyanusun tam ortasına itiyor
Sanki ölüm beni çağırıyor
Avcıdan kurtulamayacağımı bildiğim halde
Yaralı kanatlarımla uçmaya çalışıyorum
Fırtınalar çıkıyor karşıma
Ben uçmaya çalıştıkça rüzgar avcıya itiyor kanatlarımı
Düşüyorum avcının tam avuçlarına
Sinsice gülümsüyor avcı ’avı’ kendi düştü sanıyor
Oysa dostum olan rüzgar ben yaralanınca
Yaralarıma basıyor...
Bozkırın tam ortasında yalnız bir ağacım
Susuyorum çorak topraklarda
Bir umut yardım bekliyorum yaşama tutunmak için
Ben yaşama sarılmak isterken
Bir balta saplanıyor gövdemin tam ortasına
Sus/uyorum
Susuzluğumu gidermek isterken
Yaşamımdan kopup,bir parça kağıt için ölüyorum
Gecenin kör karanlığında bir yıldız oluyorum sonra
Bütün ışığımı söndürüyorum aya yakın olmak için
Aya yaklaştıkça parçalanıp düşüyorum
Barındıramıyor ışığında karanlığımı
Tek amacım ona yaklaşmakken;
Ay beni yeryüzüne uğurluyor arkamdan güle oynaya...
İnsan oluyorum
Karışıyorum hayatın bir çarşaf gibi örttüğü cehennemine
Zebaniler karşılıyor beni
Yanıyorum ama yılmıyorum
Sonra melek yüzlü şeytanlar çıkıyor karşıma
Tutunuyorum onlara
Güvenip sarılıyorum yaşamak için
Maskeleri düşüyor yüzlerinden,
tutunduklarım yalnızca maskeleriymiş meğer
Sonu olmayan bir boşluğa düşüyorum
Tek umudum olan nefeslerimden olup;cehenneme teslim oluyorum
Ve artık gerçekten de tükeniyorum
Bozuk bir para gibi harcıyor hayat insanı
Ne kadar şey beklersen o kadar alıyor senden
Ne kadar umut edersen o kadar yanıyor canın
Ve ne kadar gülersen iki kat çabuk tüketiyor seni
Yanıyorsun ama çaresizsin...
Zebaniler de buna halk dilinde yaşamak diyor...
...Berivan Cengiz...