16
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
2009
Okunma

Takatsizdi
ve kendi gibi esmerdi,
zulasına,
geceleri istifleyen zehir/zemberekti kaderi.
derin çizgilere
mağlup olurken sıska bedeni
küskün dağın ardında,
gevrek dudaklarından, çaresizlik öperdi
toprağın dizlerinde ağlarken kadın
gözyaşlarını, rüzgar silerdi.
Volkanlar patlardı yüreğinde...
Her bir kıvrımında
serçeler ağlaşırken sunaklarının
kulaklarını tırmalardı
yalnızlık efektlerinin kanat çırpıntıları.
Ve bir yanında bay,
bayanın ellerinde gün ağartısı
şafaklar düşerdi parmaklarından, yarılırdı güneş
adam terk ederken kadını
usanmadan beklerdi
döneceği güne kadar
adamın topuk izinde kadın.
// Ve leylekler konardı beklentisine
simurg tüneyen bakışlarında
yavrularını büyütürken umutları.//
Silinirdi kâbuslar
yedi renkle boyanınca deniz
kadın, gülümserdi güneşe
gün doğardı ılık ellerinde seherin
başını, sıcacık göğsüne yaslarken adamın.
18 Aralık 2010 / NÜS