67
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
5209
Okunma


//Uzletgâhta süveyda misk-i amber sürünmüş
Aklımı çelmek için sahte renge bürünmüş//
Aşksız ölünce ömrüm ummanı ağlatıyor
Fırlatıp da giderken enkazdan cefaları,
Çakır gözlü Marmara basiret bağlatıyor
Üstünde akbabalar sürünce sefaları.
Ten susağı toprakta ecelle kavlim vardı
Ölüm değildi korkum aşksız sönen bir hardı.
Hasbelkader yaşanan beyhude zamanlardan
Ağıt yakar kaderim gözü yaşlı mazime
Bir teselli beklerim esmer yüzlü anlardan
Asumanın eteği düşürünce azime
Sabır çözer düğümü elleri boğum boğum
Ansızın peyda olur küskün tende bir doğum.
Ateşten cismi yanıp utanıp kaçan güneş
Tek avazda belirir intizarlı devrimde
Aşka hasret duyumda arzuhalim göğe eş
Sus dinlemez vaveyla sen dönerken nevrimde,
Azledilir soluğum aşkı ifada iken
Hicretim ertelenir vuslat hizada iken
Dünlerin hissesinden bugüne paye alıp
Hayalperest gecenin koynuna düşler saldık
Kaderin cilvesini birlikte seyre dalıp
Zemheri uykusundan bahar kokusu çaldık
Gecem, tanla oynaştı sabrıma sebatımda
Nefesim hayat buldu iflâh olmuş bahtımda.
Allaha tevekkülü aklıma yoldaş ettim
Gözümde fer dirildi otacımın elinde
Beklenen sevgiliyi gönlüme sırdaş ettim
İlgiden mahrum kalbim yüzdü sevda selinde.
Yazım yazgıma şaştı aşk bulaşınca kana
Eyvallah dedim gama asrı sunarken bana.
Ağustos-2011/ NÜS