0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1229
Okunma
az önce kendi yanımdan geçtim Ester!
birkaç yüzyıl önceki yanımdan...
elimde parlak metalden dövülmüş bir kılıç
üzerimde kirli elbiseler…
elimde eski bir kadının bembeyaz elleri
bir kadın için dövüşmüştüm bir keresinde
bir kadın için ölmüştüm bir keresinde
bir kadın ve biraz daha fazlası için
biz erkekler... "tarihin babasız çocukları..."
durmadık, öldük her seferinde
kimse anmadı adımızı yine bir kadın olan annelerimizden başka
kendi yanımdan geliyorum Ester! ve kendi yanıma geri döneceğim
tutunmak için hayata şimdi ne lazım bize? bilemiyorum
insanın hayvana bile duyduğu o sahte şefkat
ve insanın yalnız başka bir insana duyduğu o amansız öfke
şu dünya kuruldu kurulalı adamlar ölüyor Ester yeryüzünde!
savaş meydanlarında ve aklına gelebilecek diğer her yerde
“şimdi bu da nereden çıktı?” deme
bir kavga çocuklara değmediği müddetçe ahlaki
kadınlar üzülmedikçe kabul edilebilir şiddetin her türlüsü
bir kılıç erkek etini kestikçe onurlu
ve mermiler Ester, erkek bedenine saplandıkça adam gibi mermiler
evet susarız! ve sustukça gider ölürüz…
öyle güzel, öyle öğrettiler bize…
erkekler sessiz ölü Ester, bir erkeğin ölümü son derece sessizdir
sonra yeni bir sessizlik olur
kimse garipsemez bunu, ama hiç kimse
demiştim ya… gururlu adamlarız (!)
öyle ki ölmeye her şeyden çok yakışırız
bir sokak hayvanından bile
az önce kendi yanımdan geçtim Ester
az önceki yanımdan…
uzun uzun baktım kendi yüzüme
yanımda duran kadının bembeyaz ellerine… dilencilere ve sırnaşık kedilere
neydi eksik olan şu güzelim hayatta diye?
hem neden hazırdım ben her an ölmeye?
bunu bilemiyorum...
ama durmadan kendi yanımdan geliyorum
ve bir gün yine kendi yanıma döneceğim
seni, kedileri ve diğer kadınlarını dünyanın
bir yokluğun ortasında bırakarak…
5.0
100% (3)