1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
888
Okunma

ahlaksızlık saati
parmağımı daldırdığım yer de balı kalmamış dünyanın
yokluğu yıkıyor yağmur
kalıbımdan utanıyorum kimi zaman
boşa sürülmüş tarla saçlarım
bir an unuttum zannetmiştim, yanılmışım
seni ıslatan kalbini sevdiğimden beri hep aynı
on sekiz mi, yoksa otuz üç mü
akşamları iple çekiyorum,
bir başak saçılıyor tohumundan
hatırlanacak son tablo bizimkisi
bir orman değil ama, bir sunumda değil
bir daha peygamber gelmeyecek diye üzülmemeli
sonuncunun sözünü hatırlamalı, anıları tazelemeli
rüya görmeli kısaca
sahih bir hadise olmalı bizimkisi
hatırı sayılır tangolar özlüyorum
inildiğinde ve çıkıldığında efsaneler yaratacak
kanlı bir barakadan çok uzak
matem pes demeli
aklandığımız akşama inat hazineler bilinmeli
bilindik hatalarla kaynamalı barut tarlalarında iz bırakmış topukların
doğaya salınan o renksiz gazı tutmaktan aciz ellerimiz
acı komplolarından bir ağaç budamalı
feriştahım gittikçe incelen tiner kokusu
baştan kırılacağı belli cam değil tenlerimiz
bir korkuyu tutmamalıyım
itiraf etmeliyim ki bu aralar uzağız da o şehavani küfürlerden
cesaretle çekilecek sürmeler dumana bulanmadan
bir çocuk kadar yalnız kalmalıyız
her bakışında en büyük itiraftır bu yanış
saati olmaz, ahlaksızlığın aşkaltı dilenmeleri şu saniyeler
günde iki kez böyle olmazsa, olmaz aşk dedikleri
5.0
100% (4)