Lutfettiğin nârayım, kısılmam yakın, susmayın!
Genzinden koptum geldim, yokki avareliğimin dimağı
Bitmeyen bi beste, okunmayan selânın
Ardında hâmlık yatar, pirîsın hazdasın
Boş kalan kumbaram da bütünsün bir yandasın
Şıngırtınla gönüldeki handasın bugün.

bugün;
Doldu göz semâm kehanet saçıyor, perişan oldum
Aç pencereni kelâmının kervanıyla simâm merhametle dolsun
Bugün..
Bir kez olsun yaksın gözlerimi parıltın, güneeeş doğsun!!
Ne fayda bulunduğum yer dehliz, ışınlarınla eş dostum.

Ey zalimler, kuyuların dibindeyim mekanım dar
İn buraya ben kurtulunca, her tuğlada adın var
Payım var,
Sayıklan.
Mazluma saldıran eller size yazık lan!
Yazık.

Yazmam lazım satırlarca, sayfalarca, kitaplarca
Benân sarılsın kaleme, döksün için ağıtlarca
Çek..Çek.. Üfle.
Yine bir sayfada beraberiz bak
Söndür, boşalt küllüğü, sen diye sayıklar can!

Nasıl sürülecek pak havluya zifir karası yüzler
Ne vakit buluşacak günahkar alın seccadeyle cüzle
Seni üzmem, beni üzme, mihmân ol müsvettelerimde,küsme
Han’ımdasın Hüsrev.

Böyle yazıyorsun yazıyorsun yazıyorsun. (işte böyle)
Kafiyeler sıralanıyor.. Okuyorsun.. Okuyorsun.
Göz işte bu; Doluyor Su.
Gülüm soluyorsun.

Sana dünyalıklar dert olmamalı artık
Dünyadan kim ne götürebildi dön çevrene bak artık
Toprak altı etleri çürümüş iskeletten artık
Ne bu telaş..
Yok olacak fani hurdalarınla doldurduğun tahta sandık.

Rahiyâ tanıdık geliyor esse keşişlerden burun direklerime
Yetmez! Del böğrü, gir etlerime.
Bugün..
Baktım bileklerime bir çiziklik canı var
İhya et nolur, durma kanım var.
Çok yoğun.. Dinle;
Yarın bugün bir gün. Yanımdasın.
Başka omuzlara sinme..