1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1229
Okunma
Cürmüm bol, ufkum daha gece yarısı
Rahleler bekler, kavuş, gül yüzünü tanısın
Aşka bir kala durdur zamanı, toparlan
Ne hanım ağasın ne beyzade, toprağız canısı.
Ana kucağından doğrulduğun andır, derdin sıcağı
Karın ortasında donardım da hep derdim sıcağım
Sırat ince, sırat kalaba, sırat yorgun
Cehennemin yarasının yanında ne ki yarası bıçağın.
Ey can! çık artık benden, bedenden
Günahı, haramı bir tutup da var eden ben
Bir şua gördüysen şayet yanılma, korkma
Seni doğruya ulaştırır zerre bir neden, gel!
Kırılsın tüm kemiklerin lakin yanmasın canın
Mübareğin dişi kırıldı Uhud’da, akmasın kanı!
Kurban ol yolunda, kezzap at gönle harla
Yedi düvel tanısın arş-ı, yayılsın san’ı.
Kuruyan kursağa ab-ı hayat az, gerekli Kevser
Sicim sicim terleyin sırat burakları! yansın heyben
Karşımda bekle, geç sıratı, dimdik dur
Dertten cefadan değil sevinçten ağlasın peyker.
Ne alâ sağ yanındaysa ağırlığın hası
Hû’ya aşk her mevsimdir nedir ki Kasım
Fani dünya’da bul gerçeği hisset doruklarında
Sus! nefese mutalsım ol, silinsin kulağın pası.
5.0
100% (1)