7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1554
Okunma

"Es nereye istersen, nerde çok sevdiysen
Uğra bir geçersen maziyi savura savura es! "
/yaşamın tünelinde
korkuları besleyen
karanlık/ tan çıkmayı
üzerine yürüyerek öğrenirsin
oysa kendi gölgesinden korkan sen
geriye dönmüştün denemeden…/
bir yudum suda boğulup
anılara karışan
giz yaşanmışlıklardan
zifir dolardı günüme
derin kanamalı yaralarımın
bütün kıyılarını dolaşan
duyulmayan kar sesiyle
bir nefes/ ti ölüm
/acıda yüzmeyi öğrenen bedenim
korkunun yabancısı ben
yontu bir taş oldum hep aşk için…/
kör/ pe ruhum serpilmiyordu
bu sefil aşkın örgüsünde
boşlukla çerçevelenmiş
sessizliğin beşiğinde sallayarak kendini
yavaş yavaş geceye gömüyordu
olmazı oldurur da
“sevginin kışıyla”
her aşk ölür bir gün
bunu öğrendim hayatta
beni hayata uyandıran ellerin
benim olmayan ellerin
ve izi silinen seslerinden
iğne ucu kadar kalmayan eserdin
esmedin rüzgârımda
yeni bir güne açılmadı gözlerim
senden sonra
azaldı yaşamın ışığı gitgide
eksildim eksildim eksildim…
unuttum coğrafyamı dahî
vazgeçemediğim aşkım İstanbul’dun gözlerimde
günü muhteşem
gecesi alacakaranlık bir gölge/ydin
ağartana dek kendini
beni de bitirdin….
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
“sevginin kışıydı”
İnci Aral
5.0
100% (6)