Büküldüm
Söğüt
Demir
Hazana düşmüş yaprak gibi
Yabanım
Yabanım kendi sesime
Yazıldım ihbarlara
Sevda düşüyor
Ömrüme bedel yüreğinde aşkı içerim aşkı
Son
Yaslanmışım geceye yazarım hasretini
Dinle
Dinle
Yine o eski şarkı suskunluklar dilimde
Rüzgâr silkeliyor yağmurları
Hasretin öpmeli doğmamış onca sabahı
Ellerin
Ellerin yıkamalı geceyi
Sürgün damarımda kayıyor gökyüzü
Ölüm altıgen her ucu saç
Saç bağı
Susardı tebessümler yanardı gözyaşları çerçevesiz
Kirpiklerimde bulutlar üşüyor
Düşüyor toprağa
Düşüyor
Vuruyor usulca yar
Yıldızlar yanıyor yamaçlarımda
Aşk
Aşka ömür biçiyor
Yak diyor şeytan ne varsa
Tütsün dumanın bölünsün rengine
Ölüm düşer gözlerime
Yabancı çocuk düşleri nisan yağmurları
Utanmış güneş dönmüş moloz yığınına
Haydi
Haydi, enkazım sende bir ses ver
Utanma
Bir nefes bir gün gibi
Bir gün mavi ahh
Ah etme parçalasın yüreğini
Gömülmüşsün içindeki gurbete
Körse hayat sende kör et lan gözlerini aldırma
Aldırma
Üstündeki kefen Mezopotamya serinliği Fırat
Dişiliği Dicle
Düşkünlükse sık dişlerini az kaldı umutlara az
Tut ellerimi bırakma
Bırakma
Sarıl
Sarıl da öp dudaklarımdan
Öp de
Utansın
Kızarsın hayıflansın saatler
Çal birkaç mevsimi ıslanmış saçlarından
Zaman kırıntıları döner
Döner ruhumuza
Dokunsam
Dokunsam sensizlik dökülür düşlerime
Gece sağır
Gece kör
Yüreğimizde çocuklar büyür yalın ayak çatık kaşlarıyla
Tutunuyorum
Tutunuyorum avuçlarındaki sıcaklığına yar
Tutunuyorum
Tutunuyorum
Şimdi ölümün rengi belli
Gözlerin
Ellerin
Kokun
Mavi
Mavi
Ölümün rengi şimdi belli
Mavi

Şiir
Mahir ULAŞ