"ma vedde’ake rabbüke ve ma kala"





ikrah geldi ya ilahi,
dünya fenalık yurduymuş meğer
meğer ne çok inlermiş sana seherde melekler
bilemedim, çok zaman geçti evvelden
ahir zaman da batına rabıta idi hasıl
fahri cihan efendim nerede?


ya ilahi
sofilerin vird hanesine sergiller hasıl oldu
gül bülbüle küs, bülbül şerha şark elinde
zindanıdır gülün koklanmamak
busesiz kaldı, kurudu güneşi gülün
güle katık oldu yas, aşı cefa, bülbül mahpus garp elinde
sefası kime ya ilahi şu rüyanın
bilen bilmeyen varlık da yok ile


şek yok tevhidinden, sinim turab idi
pak velut yar inimde, vuslatı berk eyledi
bi vefa arandı bendi, mısrası tenzih edildi
ya ilahi şekvadan ırağım, çen şu hale ne demeli?


beniadem kınamasın, ukbada birdir beşerin her biri
bengi ceriha mıdır bu, ağlatır giryan olup çeşmimi
ya ilahi, yoktur senden gayri inayet eyleyen
garipler serde fizan oldu, görmez misin?
medet umdum, kül oldum, savrulduk ya ilahi!


seyre vakıfsın
iblisin talim olduğu cenahtan ırak eyle
zerre tamah eylemedik
bizi yar, bizi har ile bahşedip cem de mahcup eyleme!


cümle rızka maliksin
ne yarını ne yari ne de yarenleri dosta düşmana muhtaç eyleme!


şefaatıdır fahri cihana efendi maksudumuz
arzumuza yalan
varımıza noksan eyleme!


tükendi kulun harfi töresi mezhebi
dört bin dört yüz yeminle sana geleni geri çevirme ya ilahi!