5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma
YAKAMOZ
yakamoz sessizliği yosun olur geceye
akar bir mavi
nehirler gider derinden gizlice
sol yanı yaralı sokak lambaları suskun
türkülerin mahpusluğu başlar dudaklarda
görüşmeci bakışlar pencerelerde
kuru tütün, otlu kokulu peynir
zulasında kuru soğan
sanki bir "Ahmet Arif" hasreti
tüter buram buram anadolu dolu dolu...
kapı altı bir ekmek olur
dışarıdaki serçenin sesi
iki parmaklık tek söz
O D A lal kesilir karanlık çöktüğünde hücreye
gözleri hürriyet bekleyen mavi küser güneşe
görüşmeci bekleyen düşler
sadık kalır hep uykusuzluklar
kelepçeli gözlerimdeki şafağın ilk aydınlığına
konar hep taş duvarların dikenli sınırlarına
ama yine de kararsız kalır kara geceler
yağlı ilmekler sallanır rüzgarda
içerde zaman bir asır gibi dalgalanır
kelepçe takmış kokun çarparken kayalıktaki tenime...
5.0
100% (9)