6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
921
Okunma
BİR SATIR BİR MEKTUP BİRDE ROZALİNDA
kırılgan rüzgar
"küflü- toprak kokusu" savurur
yeldeğirmenlerinde dönerken zaman
an aynalarda kırılır
aniden başlayan sağanaklarda sallanan söğüt
gölgeler karartır
gün batarken derin vadiden
göğsüne yıldızlar doldururdu uzak kasabalar…
yağmurun ıslaklığında bir gri bulut
asırlık sarnıçlara sığınır
ki dünden hazırdır yüreği sipersiz ağlamaya hazır...
barut kokulu kara bir gecede
yürekler yaprak döker
paslanırken demir kapıların menteşeleri
daralır hücreler
tırnakları kanatan uzak mavinin pençesinde
genişler kelepçeler
üşürdü mahpusluğun akşamı...
oysa mahpusluk kadar zordur
sokakta iki adım bir satır bir mektup yazmak
ya da bir özlemi iki dizeyle şiire dökmek
hele de bir aşktan delice sarhoşken…
kırmızı şarap voltası gün batımı bir tanyelinde...
aşkın şavkında vurulmak
sonrasında mısraların sonsuzluğunda karışıp
sokakta iki adım bir satır bir mektup yazmak
o kadar kolay değil işte zindandan kokuna sarılmak
ah ! Rozalinda..
şimdi bir şiir çığlık atıyor içimde
ah ! Rozalinda yine nerden geldin ansızın aklıma….
5.0
100% (10)