KOCATEPEDEYİZ PAŞAM

Paşam, bizler,
Bağımsızlık yolunda yürüyenler,
Toplanarak geldik,
Senin ayak bastığın yerlere,
Kimimiz Çimenlik Tepeye,
Kimimiz Kocatepe’ ye.
Senin düşmanı gözetlediğin,
Bin sekiz yüz seksen dört rakımlı,
En yüksek yere,
Bizde ayak bastık.
Oradan baktık,
Senin düşmana baktığın yere.

Kimimiz Edirne’den,
Çanakkale’den ,
Conk bayırın bağrından,
İzmir’den kopup geldi kimi.
Senin mavi gözlerini,
Gün doğumunda,
Şafağın renginde gördük.
Bizde üşüdük şafağın ayazında,
Ağustosta yaz ayın da,
İnanılır gibi değildi ayaz.

Paşam bizim baktığımız yerlerde,
Bizlere karşı çala çakmak çalan,
Kanlı düşmanlarımız yoktu,
Bizim baktığımızda,
Afyon uyuyordu,
Işıl ışıl yanan ışıklarıyla,
Oğullarıyla kızlarıyla,
Koyun koyuna.
Uyuyordu tüm Anadolu.

Bizim baktığımız da paşam,
Gözlerimiz zor seçerken,
Serçe sürülerinin uçuşunu,
Kelebeklerin ve çiçeklerin,
Mustafa Kemal diye,
Secdeye duruşunu,
O günlerde,
Namludan çıkan ilk kurşunu,
Bir kutup yıldızı gibi görüyordun,
Kutup yıldızının yanında,
Sen bizleri seyrediyordun.

Kemal Paşam, Kocatepe’nin,
Eteklerindeki derelerden,
Kan ve gözyaşı akmıyordu,
Gecenin karanlığın da,
Kızıl korlar gibi,
Top mermileri patlamıyordu,
Türkülerimiz ve marşlarımız çınlıyordu,
Derin derelerden ve en tepelerden,
Derinden derine.
Ve sana olan gönül borcumuz,
Akıyordu sessizden sessizden.

Paşam, gecenin karanlığında,
Yanımızda paşalar yoktu,
Ellerinde cephe haritalarıyla,
Mevziden mevziye koşuşturan,
Ölümü ensesinde duyan,
Ya da, dal gibi uzanan,
Ölümün kollarına,
‘’ Gençliğim eyvah’’ diyen yoktu.



Uykusuz gözlerimizle gördük Paşam,
Güneşin doğuşunu,
Uyanışını Afyonun.
Tüm Anadolu’nun,
Elleri üstünde doğruluşunu,
Salihli’de üzümün selelere doluşunu,
Akça pınar’lı,
Akça pakça kızların düşünü,
Ve o kızların,
Hep bir ağızdan gülüşünü,
Gün doğumun da gördük.

Paşam biz, iki bin on birin,
Yirmi altı ağustosunda,
Bunları yaşıyoruz.
Bir taraftan da,
Korkuyoruz,
Kötü günler yine gelecek diye.
Kötü günler,
Gelecek olmasaydı Paşam,
İnan,
Gelmezdik buralara,
Bu sabah ayazında.

Ama biz,
Yemin ettik,
Senin askerlerin olmaya,
Yumruklarımızı havada sıkarak,
Birbirimizin gözlerine bakarak,
Sabahın sessizliğini yırtarak,
Yemin ettik hep bir ağızdan.
Emperyalizme karşı savaşmaya.

Sami Gök
26.8.2011/ Kocatepe-Afyon


Bu şiirimi ülkemizin tüm yürekli kızlarına ve kadınlarına ve de ‘’Suriye ile savaşa hayır,, kampanyasını düzenleyen Sibel Ersoy isimli kızımıza ithaf ediyorum.