0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1123
Okunma
bedenimle durduğum bu dünyanın
bedenler arasıdan geçen bir yolu var da
sahi kimin elleri bu kadar yumuşak?
savrulan bütün infazları sokaklardan
toplayarak bir kesenin içine
hayatı yaşanır hale getiren
yürüten sonra belirsizliğin
karanlık ve duyumsuz yasalarını
binaları ve bütün sert köşelerini kentin
sözleriyle törpüleyen, düzelten ağır ağır
bir sokak köpeğine yaşama sevinci veren
bir dilenciye dilenme erinci
resmedilmemiş bir manzaraya
bu duruşa sadık kalarak
sonsuzluğa intikal etme gücü
bir ağaca
-ki o yapıştırılmıştır dünyaya
yapıştırılmış bir yaşamayla
hayatı toprakla kökleri arasında-
ve ağacın bütün dallarına
gökyüzüne ve başka yerlere uzanan
güneşin ışıklarından meyveler yontan
daracık bu dünyadan kurtulma düşünü
bir ödülmüş gibi
şimdi kim anlayabilir ki onu?
onun toprağı terkederken uğradığı hazin sonunu
-ölçüşümsüz bir uzanıştır bu
dünyanın bir ucundan hissedilir
uyuyan ürkek bir kadının
vücudunda gezen gözleri hissetmesi
ve bu uykuyu terkederek irkilmesi gibi
ağacın da tıpkı kadın gibi
sevgiye muhtaç bir teni
dünyadan arttırdığı bir serüveni vardır-
işte böylece elleriyle uzak yolcunun
bedenler aransından çıkardığı bu garip yolun
bütün sapaklarına işaretler koyması vardır ki
’gerçek gözüyle görülemez
ve düşten öte bilinemez’ bir bilmecedir arkasında bıraktığı
5.0
100% (2)