1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
690
Okunma
Bu sabah erken
Güne merhaba derken,
Her şey eskisi gibi olsun istedim.
Mesela
Sen elinde sigaranla,
İnce belli çay bardağınla,
Masanın başına oturacaksın.
Gülen gözlerinle bana bakacaksın.
Boş bardakları görüp,
Kalkıp çay dolduracaksın ikimize.
Biraz sohbet edeceğiz havadan sudan,
Sessizce gazetelere bakacağız bir yandan.
Ben ana avrat söveceğim,
Memnun değilim gidişattan.
Sen kızacaksın küfrüme.
Kalkacaksın masadan.
Gidip oğlanı uyandırıp,
Kızımızı okşayacaksın.
Yüreğin elvermeyecek onu kaldırmaya.
Biraz daha uyusun, diyeceksin.
Belki de, mahur makamında,
Bir şarkı tutturacaksın,
Sabah serinliğinde.
Sade kahvaltı masasını değil,
Tüm evi sevgi ile dolduracaksın.
Gidip perdeleri açacaksın,
Koyuvereceksin içerdeki sevgi selini,
Dalga dalga,
Gökyüzünün sonsuzluklarına, uçuracaksın.
Sonra kahvaltı masasını,
Birlikte toplayacağız.
Birlikte su vereceğiz,
Aşkımızı sular gibi
Salondaki Afrika menekşesine.
Gülüşerek,
Kuşların kafesini açacağız.
Biz de karışacağız,
Muhabbet kuşlarının neşesine.
Belki de, belki de Maviş yine konacak,
Gözlüğümün çerçevesine.
Bilirsin ne çok severdi Maviş,
Saksının toprağıyla oynamayı.
Yaşlı bir köylünün,
Tohumunu toprağa serer gibi,
Saksıdaki toprağı,
Halının üstüne sermeyi.
Bunları yaşadım bu sabah
Geçmişteki sevgili.
Olmasaydı
Bu sabah serinliği,
Belki de hiç düşünmeyecektim,
Geçmişi ve seni.
17.4.2012/ Ayvalık
Sami Gök
5.0
100% (2)