4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1581
Okunma

Uzun ince bir yolda yolcular gelip gitti Kimi memnun ayrıldı, kimisi figan etti
Perdeler son yolcuyla kapandı, oyun bitti Hazandan önce soldu akasya yaprakları
Kapandı birer birer ömrümün durakları.
Kim bilir ne sır kaldı gidenlerden geriye
Rastlar idim her gece garibe, serseriye
Bazan nara duyardım, bazan da bir mersiye
Şişesi yarım kalmış, kırılmış bardakları
Kapandı birer birer ömrümün durakları.
Hüznümün, sevincimin kesişme noktasıydı
Bazan gece yarısı, bazan gün ortasıydı
Gelenlerin bayramı, gidenleri yasıydı
Sönmüş soba, boş salon, öksüz durur bankları
Kapandı birer birer ömrümün durakları.
Nasır tutmuş pencere, boyası solmuş duvar
Tütmeyen bacasına her gün baykuşlar konar
Gözyaşlarım kahrımdan, içimde ateş yanar
Sönmez artık bu yangın kurumuş su tankları
Kapandı birer birer ömrümün durakları.
Ereğli, 13 Ekim 2012
5.0
100% (5)