2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
957
Okunma
Ses Gerildi
ses gerildi, üstüme ve içime. Pembe bir yüzük
kimliği eksik azize Carti o akşam – fosforlu
kuş ve çiçek yamaçlarında
eski bir sevişmeden konu açıyordu hayata
boşalmak üzereydi göğ! tehdit altındaydı
bütün yalnızların altları.
bütün kadınları içimde tuttum,
kaçmasınlar diye geceme. Uzuvlarında
telaş ve kin bandoları. Bütün terleri
akıtıp yaktık
peşpeşe bir çıngırak için, duvarlar boyandı!
orasın burasın türküsü’nü söylediler
anlamlansın diye rüzgâr verandasına çıkıp
kılı kıpırdamayan kumarlar ürettiler
oysa Carti bilirdi
bir kadından daha büyük bir kadın vardır en fazla
yolun nöbeti tutulur
kuruyana kadar gövdesi
ayak şıklamaları üzünç üzümleriyle
şaraba döner akşam, eski alışkanlıktan.
oradaydı fil hortumuna benzer ağzıyla
boylumboyunca uzanmış yıldızlara
eskimiş kümes hayvanlarına kadar tahrikli
fahişe Eleni’yi hesaba katarak ve kaçarak ondan
cıgarasıyla uzak köyleri tütüyor gibi gösteriyordu
ıslak bir tat bırakmıştı ağzına kurşunlar
metal kalın çubuklar
halka yetecek kadar geniş omuzlar
onun karşısındaydı.
Carti o akşam yağmurun hicvini yapıp
bulut görünümünde Asrevya edâsıyla
şekilden şekle giren su gibi çılgınca geziniyordu
soğukluğu birazdan önemini yitirecek memeleriyle.
ses gerildi, üstüme ve içime
koyu bir tanrı kılığına girip
uzaklaştım oradan. Görmek istemedim olanları
Payanda
5.0
100% (5)