13
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
1972
Okunma

yıllardır saklandığım barınaktan
ayaklarımın götürebildiği kadar uzağa
demir kapımın soğukluğuna ki
ilk kez hissediyorum onu
oysa o da benim gibi hep burda.
-işte oraya
ve yanına ,
ehlileşmiş bir yalnızlaşmayla gidip
düşü/yorum
alnını otobüs camına
parmaklarını nefesine dayamış afeti zulme
hayır.
ahvalimden sır yok
ayak parmaklarıma bulaşan çamur yüzüme muştu oluyor.
insanlar ağlıyor omuz hızalarımda
elleri ceplerinde ısınan aylaklar
düşleri soğuk
kar altında,
köprüde el açan
siyah poşetlere ağlayan
şevkatimden çok cebime bakan
aç gözlü bir dilenci ihaneti gibi
rehnedilmiş bir saatin akrebiyim.
yavaş ve sessizce soluyorum
aklımı yitirişimin cinayet saniyelerini.
gözlerini.
hatırlamıyorum.
ve artık bir daha asla dememek için
acıya son reddesine kadar olgunlaşmalıyım.
daha fazla ağlamamak için
en çok ben ağlamalıyım
daha fazla üşümemek için bu zamanlar
en çok ben üşümeliyim.
güneşin esmer tenine kızarcasına
en çok ben yanmalıyım.
en çok ben dememek için
en çok ben...
şeşbeş diyorum elimdeki zarlara
hep yek geliyor ne fayda