8
Yorum
64
Beğeni
5,0
Puan
1893
Okunma

Herkes uzakta
Yüzüm, aynada, uzakta
ve Ay ışığı, güneşi kıskandırarak geçiyor yüz çizgilerime yakışan karanlığıyla
ey karanlık! Issızlığın ortasında, zamanı unuttur bana
ateş böceklerinden korkan bir çocuk gibi sarıl toprağa
ki yürünmez mi toprağın altında yahut bir bahar mevsimi
kırlangıçların gölgesi dumanlı bir uçuş gibi
Susmak, acıyan yüzümü saklayan bedenimin içinde
Ruhuma küsmek ve sesimi kaybedecek kadar ağrımak
yine işte burada, kimsenin bilmediği bu soğuk toprakta, ölsem
Ah bir ölsem, kuzgunların bile otlamadığı bir kış sabahı
Hava karanlık bile olsa ölsem ve buna sadece rüzgâr şahit olsa
Rüzgâr ki saçlarında sesi ve dilimde adının yangını
Alev alev tutuştururken gözlerimin içini ki bahanesi bu
Biliyorsun, içim hep yanıp kül olmaya meyilli
Bir ,iki ve yaklaşıyor sonbahar
ve biliyorsun sevgilim mevsimler,bazen birbirini takip etmezler
Dönüyor yapraklar ve titreyerek düşüyor öze
Tekrar ısınana değin uyuyor
Ve tüm bunların izini zamanı kül eden bir katil sürüyor
Üç dört ve tam kış gelecekken…
yeni yetme beşin tonlarca kez altında yenik düşerken, acının yankısına aldanıp gözlerim
Gözlerim diyorum, gözlerim ve nehir
Neden Çingene bir kızın ayak bastığı toprağı ıslatıyor hiç bilmiyorum
Seni bir çiçeğin tekrar açma telaşıyla toprağı kavuşur gibi kucaklıyorum
Beni affet sevgilim, kabilin özlemini dindiren habil gibi senden kaçıyorum
En çok tam da ölecekken, seni sevmenin doruklarında
örse inen çekiç gibi titriyorum
seni bağışlıyorum sevgilim
5.0
100% (22)