3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1343
Okunma

Sıkıntılı bir serserilik beni dertlendirir
Sonra dünyanın zemin katından yürür gider
Âşıkane bir mülakat nerden aklıma düştü kim bilir
Dolaştım dün gece Galatayı şöyle bir
Eski dostlar yoktu yerinde
Sokaklar kapkara evlerde kasvet kokusu var
Berhava edilmiş anılar
Buralarda bencillik haddin sınırını aştığı zaman
İnsaf kuralları ihlal edildiğine inanılırdı
Böyle hoyrat, böyle bedbin değildik eskiden
Beşeri ihtiraslardan uzaklaşmışken
İstemiyorum mazinin mefahirini kelimeleştirmek
“Pardon! Anlamadım?” diyor kenardan biri
Hay Allah!
Özür dilerim!
İçimi denize döküp gideceğim
Ne vakit saçlarım yosun koksa
Ruhumda sesler korusu kendi kendinle konuşur
Herkesin bildiği, kimsenin söylemediği şeyleri
Rica ederim
İsteyen üstüne alabilir
Ne vakit elime bir kalem alsam
Kozasının içinde bunalan kelebek gibi yüreğim çıldırıyor
Bir kuşkunun on çeşit yorumu var
Artık ulaşmak zor insandaki gize
Kimi umar, kimi umarsız
İnsafa giden yolun hepsi uçurum
İnsan yaşamı denen bu yolculukta egoyuda yanımızda sürüdük
Birbirine benzetmeye çalıştık
Veya benzemeyeni öteliyor, ötekileştiriyoruz
Şayet ilimi bilgiye, öfkeyi sükunete, nefreti muhabbete çevirebilsek
Bu dünya çok daha çabuk dönüyor olurdu
Ah bu hayat, bu diyar, ne çok kaygı, ne çok çelişki var
Yüreğimizde bir kuş gibi çırpınıyor vicdan özlemi
Hiç kitabı olmayan bir kütüphane gibiyiz
Bize neci desinler?
Bilinçsiz bir yığın haline geldik
Ne biçim hayat!
Aynı soruyu asla bir daha sormaz
Ne biçim insanlar, telef oldular birbirinin merakından
Sen ey bakmayı seven göz, anlamazmı bu evren
Herkes adamakıllı zıvanadan çıktı
Gayrı bukalemunlar gibi ruh haline göre renk değiştirir olduk
Ne güvendik de güvenilir olduk
Demek kavlimiz rüzgârın uğultusundan daha manasızmış
Sandığımızdan çok daha zeki asil ve aziz bir milletiz
Dese de şair
Döndür başını bir bak yanlışlıkla!
Bize, oraya buraya sızlanarak, üşengeç yaşamaya alıştırmışlar
Ruhumuzun berhanesinde bizden habersiz bir alay beleşçi var
İdraklere deli gömleğimi giydirdiler acep?
Alın terinin manasını unuttuk
Yani diyeceğim o ki
Ego çok yaman bir öğretmedir
Başlangıçta sevimli, alçak gönüllüdür sinsi sinsi içimize sızan
Öyle azılı öyle amansız bir hal takınır ki
Kendisini eleştirmemize bile izin vermez bizim
Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi kalp sesi!
Kalbi dinlemediğimiz sürece
Ego vıdı vıdı konuştukça sağduyunun sesi duyulmaz
Ve kalbimiz bir köşede unuttuk
Eee, kendimize olan güvenimiz azaldıkça başkalarınada güvenmemeye başlarız
İşte işin acı tarafı bunların farkına bile varmadık
Ki, kimi zaman huzursuzluktan yakındık
Ha çoğu zaman sahte mutluluklarla avunduk
Ey sen (bey)hude düşsever beş(er)
Bak bil ki, fikrin görevi eğilmek değil
San ki aslımızdan kopup beyin köleliğini yeğledik
Peki, bu biz miyiz? Hayır!
Çok konuşulmuş cetlerimiz ile ilgili
Neler düşündüklerini, neler tavsiye ettiklerini
Şimdi kim bilir kaç yerde, kaç insan bilincinde
Belki evet
Belki hayır
Lakin
Bozuldu nesillerin amalgamı
Bütün bilgisi imha edilen
İstikbalden koparılıp atılan bedbaht bir millet halindeyiz
Binbir maksatlı efsun damarlarımıza zerk edilmiş
En büyük mülkiyetimiz
Alınyazısı iki kelimede düğümlenir
Aldanmak ve aldatmak
Hepi topu budur olduğu olacağı
Endişemi mazur görünüz
Evrensel kader addediyorum
Yazdığım her mısra benimde dilimi kesti
Keşke vehimlerim sevdiklerimin işine yarasa
Sen ölüm, sen hayat
Hey gidi yaşanası güzelim dünya hey!
Uzaktan görünüşü çekici
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı
Bağrı taşlarla dolu bir toprak parçası
Bir uçtan bir uca
Karınca yuvaları ve ayak izleriyle süslüdür
Kar yağar üşür,
Güneş vurur kavrulur
Bittiği yer ya cennet ya cehennemdir
Ondan ötesi için hiç bir fikrim yok
Her yerde var olan Tanrı! Islah etsin bizi!
Döndüm sordum kendime
Garip geldik, garip yaşadık, kepaze gideceğiz
Diyenlerden misin?
Biraz utana bilir miyim?
Uzun lafın kısası
Hatalarım cehaletimden
Bencil olmadığıma eminim emin olmasına
Can kurban insanın erdemlisine, yufkasına
Ne zaman erdemli bir insan tanısam
İnsanlığımdan utanırım!
KAYIP YALDIZ
Sırtını yalnızlığa verip denize bakmayı seven
Hayata şiirler yazıp içine aşk ekleyecek kadar da korkarım haysiyetsiz yaşamaktan
Öyle bir şey işte feraset ile kol kola oluşum
Keşke deyişim için değil, suskunluğum için kızsalardı bana
5.0
100% (5)