1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
968
Okunma
Suratıma Değen İğne İzi
yapraklarını koparttım
yapraklarını koparttım yüzüne baktım
gözlerine baktım, ayrıntısını aldım yaşamın.
sesler bölündü, isler gerildi sahte bir yağmurla
özet geçmeyi seven bir yağmurla
bütün inceliklerini öğrendim
kuşku duydum
kuş uçurdum
uçurtmalarla
bilmenin önemsizleştiği ân
taşların köreldiği avuçların göverdiği
saçlarının bir ırmaktan kaçtığı
belirgin soğuk suların aktığı sabahlarda
telaşla yıkadım yalnızlığımı
ok evrilebilirdi, çevrilebilirdi hüzün
penthos sergileriyle
bir
kadının en destekli yerlerine kadar indiğimin
resmiydi
gözlerimi koparttım
gözlerini koparttım
bir çağ başlattım karaltılarda
sevdâ uzantılarına dağ oldum
geçilmez bakışların karşısına
ne gariptir ki ölüm meşaleleri yandı
es ki sevinç yağmalarında
demek ki biten şey başlangıcıdır zamanın
demek ki her insan bir insana köledir
rüzgârın doğaya olan savrukluğunu böyle anladım
çok sonraydı önceden
çok önceden sonraydı belirsiz yaşım
fik bulutlarını seçtirdim en küçük göğe
kıvrımsı bir sese kurban gitti nefesim
kurşunları iyice tastamam
karmaşasıyla o kadar lacivert
bütün günü hebâ edebilecek güzellikte
bir tahribat! bir öz yanılması
cennetten gelen ilk meleğin keskinliği
senin yüzün den bilir
eden bilir nasıl köhneleşmiştir urgan
di diyordu ne zaman şimdi olsam
korkutmayın
korkutmadım
fil teorisi bir benim ağırlığımdadır
bir başkasının ağırlığında
belki şey olmuştur ona da
aşk, tanrının tembihlerken ürktüğü tek farz
bu yüzden
inanırım yalnızlığa
acımı koparttım
acımı koparttım
acım bitmedi acınla
Payanda
5.0
100% (2)