1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
751
Okunma
Kılıcın Kesemediği Kın
bütün yolların ardında
bütün gecelerin
dalida burçaklığında aklımda bütün
şarkı ve kederin kesimsiz
tutarsız
alkışsız bedenimin
sizlere sunduğudur, uykusuz iyiliğim.
korkunçtur
çamura bulanmış bir yüzü silerken
çıkan o sesin atı irkitmesi
ülkesine göre bölünen inânçların
vardiyası, şuval yüzüm.
kafesine inandırılmış gök yağmurları
ıssızım, dum’umdan belli değil mi
istenmiyor başkaldırışım
aynı derinlere bakmadığımızdan
isli bir kıyı tanıyorum portofino’dan
beni çağıran yalnızca o. ve yalnızlığım,
kurtarın,
yaşıyorum! daha nasıl betimlenir
suskunluk, boş bir kâğıt mı bırakmalıyım
çıkarken sizlerden. ötemi kurdum
içimde çürük otlar ve solucanlar
anlaşıldı: yalan zehirli bir yılandır
en uzak pencerede oturan kadın
bunu duyarken inlemesin! okumasın da hattâ
size güruh ettiğim köpeklerin değmez harfleri
beslerken akıllarında, ki oysa(!)
cuntası surnatası
bâkirelerin asılsızlığı delirtir beni
yazmayı bırakırsam bir gün
anlatmak istediklerimi karşılayamayışımdan
yoksa sunaklarda bir fısıltı bile
habercidir benim kanımdan.
lüzum duymam insâncıklara!
perdesini beklerken son oyunun
içimde kalan gölgenin nasihatıdır
-yalnızlığı unutmayasın! uyutmayasın
fikr zikr tekrirliğinde rûyanın!
kalıbına göreyse su
istemem bundan olmak! kulaklarım çanlıyor;
biri topraktan kuş vuracak!
kayısılar armutlar ve fazla deşarj uslar
zangoçlar Allah’ın ezgisini çalacak
susturulmuş bir çiçek bana gerçeği söylerken…
bütün yolların ardında
bütün gecelerin
içindeyim
kılıcın kesemediği kın gibi
hayat, ezberindeyim!
Payanda
5.0
100% (2)