16
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1387
Okunma

Kır Görüntüleri Dünyamda
kır, gövdesidir yazgıcın
eser görüntüleri alkışsız Çingenelerin
her sabah uykuya hazırlarım başka sabahları
güneşi demlerim, annemi çağırım, karıştırırım ay
kırılığı. karalarlar bedenimi
kötü ödevlerimle sancılarım!
sisli bir sus giyinmiş çıkarken
kedileri sevdim mezarda kendimden
acıyı süzdüm, bal eyledim, dürürken
kutladım kutsalım ey! fincân devrildi
yaşamayı bitirdim, yaşânı anladım!
kurula kurula Portofino’ya mı kurulur bunca kadın
tanrım! siyahî yosmam, peynirim, kurtlu korkuluğum
en büyük senin ağzın
sen içersin nehirlerini demir yolunda unutulan adamların!
ağzını sevinçle kapamış bir uçurumu açtırdım
seviştiğim bir gecenin kilidinde
karşıma kahrım çıktı!
yıkıyorum aklımı, yıktığımdan rahatça söyledim
deliyim ey deliydim de zâti! hâlimden
bir ufka kurşun yağdırdım, bilsem
ölü baykuşların koyu dedikleri
açık yaralarmış
o zaman gelmezdim yarına! kandırdım,
el etme, ey etme ey kimsesizli
ğim birinci günâh, tuzluluk oranı artınca denizlerin
yıldız kaymış bildim
küçücük bir kızın kalbinden
çayır çimenlerine indim
inancı arttıran sevişmeymiş tühmüş ezberi!
bulutlar yeter beni anlamsız bulmanıza
yetiksiz kılmanıza kendinizi
kutsuyorum evet bütün şâirleri yakma pahasına
şiirler kalsın, okurum kara gecemdir, gecesemdir
kendimi anlatıyorum ölen her şeyin hutbuna.
sakın savaşmayı bilmediğinizi söylemeyin
denediniz! her seferinde ardıç kuşu kefenimi
gezdirdiniz üç günlük üç kerelik yollarda
ama yoktum! hiç olmadım! hep varlığım bundandır
toth kitabı’nı bulmakla kalmadım, İsa’sı oldum
ücrânın. bilinmez seferlerde
yoksunlukların kaptanıyım!
ey yalnızlığım, yalnızım, yalnızdım da
hamdım piştim olduğum!
içim piç kurusu zırladı, siyahî atların sesleriyle
dörtnala şiirim, ahladım ve ağladım!
her gece uyanmaya çağırırım
bütün perdeleri yırtan kimleri!
Payanda
5.0
100% (20)