11
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1420
Okunma

ADSIZ ŞİİR
Toprak kokulu şiirler yağdı yağmurlardan
Islak kalan dizelerin kaldırımındaki yollarına
Başında bulut gezdiren tüm şairler ıslak ceketliydi
Sağanağındaki yürekler ağlarken geceleri
Martı hasretleri karışırdı düşlerindeki dalgalı denizlere
Mimozalar kırık parçalı bütünleşirken karanlıkta
Aynalar camlar ve pencereler kırılırdı
Yakamoz düştüğünde bir yürek kabarırken kapanırdı perdeler
Bir tiyatronun son perdesini andırırdı anılar
Oyuncuların elinde Rus ruleti replikler
Eski bir piyanonun kırık tuşundaydı son sözcükler
Kokusu oyuncularına s/indiği bir hayatın sessizliğiydi belki de
“Bir Deli’nin Hatıra Defteri” gösterildi
Ark
a bir koltukta ellerin ellerimdeyken deliydim
Gece soğukla birlikte Ankara’ya çöreklenmişti
Umursamazdım üç perdelik gerçeğindeki yaşamı
Tuzak kurmuş bir ayrılığın masalı sallanırken zamanda
Alkışlarla sallanırdı salon bir sevdanın oyuncularıyla
Sardunyalar ya da solmaya yüz tutmuş begonyalar
Ne fark eder ki durağına gelmiş noktasındaki hasrete
Şarkıların ağlayarak düştüğü bir kulak susar
Karışır gerisi geri şiir dökülür son dalındaki yaprakla
Sarı sevdalar yazılır
Ve tüm şairler acıyla beslenir içinde
Ekmeğe banılan hüzünler süzülür serçelerle
Yollar kan ağlar dizler titrer
Dizeler hep düşer yaprakla ilk yağan yağmurda
Ve buram buram aşk kokar sokaklar…
Bağbozumu bir sancılı mevsim düşerken yüreğe
Ekvatora kar, yataklara buz düşer
Sarkıtlar kirpiklerde kalır derin gecede
Sabahlar uzar uykusuz yastıklarda nemli gözlerle
Adı özlem adı aşk adı türkü olur
Bir sevda geçip giderken sineden
Bir yağmur yağar
Bir şehir ağlar
Tüm lambalar bir bir kapanırken kararır ortalık...
5.0
100% (15)