2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1267
Okunma
An sendin
Her bir zerremde azalarım kan tükürürken hece hece
Alfabelerden içerim bilmediğim ne varsa
Çocuk özlemlerim kanar da fersah fersah kaçarım zamanın paslı ellerinden
Sadece ben miyim kir pas içinde olan ATEŞ..!
Yoksa küf kokan bu şehre baştan mı yenilmişim
Oluk oluk içtiğim bir girdabın zehrindeyim
Adını her andığımda ikraha geldiğim aymazlarda
Yanlış zamanların eşiğindeyim
Zaman ; o mağrur sultan
Sana lal oluşlarım mı desem
Baştan yanışlarım mı
Beyhude kanışlarım mı
Ve yanlışlarım , yanılışlarım mı
Kimliğini kaybetmiş Züleyha bakışlarım mı
Genzimdeki son yarayı sızlatan
Kimbilir daha kaç zamanda tenhada hasret büyüteceğim ATEŞ...!
Kimbilir gözyaşlarım kaç kez daha gönlüme ihanet edecek de
Aynalara duyduğum kinim efkarımla büyüyecek
Firkatinin odu yanarken bu şehirde
Takvimlerden çalmak istediğim sonbahar senmişsin meğer
Yoksun diye yalnızlığın kan kızılı gölgesiyle kol kolayım
Sana meftun bu yürek tebessümüne muhtaçken
Zamana bırakmak mı
Sen ki dualarımın hal bilmez yabancısı ATEŞ..!
İçim kor olup yanarken susmak mı
Ardın sıra gözyaşlarım yağmur olup akarken
Firakının ellerine mi tutunmalıydım
Yüklemsiz kalışımın ağıtlarında
Giderken sularıda mı yakmalıydın
Öfkesinden kabaran denizlere isyanım ATEŞ...!
5.0
100% (3)