13
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1657
Okunma

Gel;
bana en yağmur gülüşünle
tüyleri uyandırılmayı bekleyen başımdan
bu aciz beynim bulutlanmadan
kara yelin öfkesine yumak olmadan
tut, götür ellerimden:
Sana;
yaşam uçları içre açan mimoza dedim
su verdim dudağımdaki çatlağa
ırmaklar gibi gönlüme akıp
iksir etkisi yaptı
kalbimde çoğalan cerağı kurudu:
Susadım;
tükenmek bilmeyen hakikatim, denizim;
isminin gezdiği okyanusları arşınlıyorum
nefretin sevgin ile karışmış bir hayal gibi
keyifle vuruyor çehreme meçhûl akıbet
boğulmuş kıyıya vurmuş köpükleri içiyorum:
Ve;
tığ-ı müjgân uykularım geceler çok kısa
içinde kaldım unutuldum saydam rüyaların
bu yüzden avcı bıçağından keskin bu özlem
sabreyleyip her dem saklambaç oynuyorum:
Sen;
redifler içinde muhabbetteyken kadınım
sensizlikle cebelleşiyorum şiirlerin maviliğinde
bu yüzden şefkatle sevgi büyüttüm saklı bahçemde
gül kurusu kokan gönlüm bıçkılaşmadan önce:
Geldiğinde;
safran sarısı küheylan gezinecek vücudumda
kanat kanat dağılacak geri dönüş sisi
anaforlar bitecek bağrım üzre kaburgamda
çırpınarak koynuma aldığım ay düşecek
küçücük bir iz bırakmadan:
Ateşten;
geceyi yırtan kapkara ihtilâl gibi belirecek azrail
önümde dolaşıp ’mezopotamyamı bölecek ortadan’
nefesimi kesen nergis yangısıyla düşeceğim toprağa
kendimden uzaklaştıkça fişeklenecek ıslık sesi
yalnızlığıma varlığını fısıldayacak elif hoyrat zamandan:
Su;
diye başladığım şiirler bilinçaltında senle bittiğinden
can evimden sökülüp okyanusa atılıyor (s)/(g)özlerim
ürkünç ve şekilsiz marmaranın gırtlağında zaman
yüzeyinde kadranı titriyordu saatin anımsıyorum:
İçerim;
gizemle kavrulsa hayaline aşkla vurulurum
hudutsuz mühlet veririm sarmaşık gönlüme
yerlere dökülür ağaran umutlarım:
Bil ki;
yazgı değil yokluğunu perdeleyen bu tufan
yenilgiyle sonlanmaz talihimiz artık
yüreğimde duraksar bütün sırlı dönüşler