1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1281
Okunma
Barışı Unutmuş Bir Militan
barışı unutmuş militan gibi bakarken gözlerine
çanaklarında, çatılarında, sağlığında ve duyularında
bir gezginin, bütün çilesinde hattâ yokluğun,
kendimi sayıkladım ayıklanmış ay parçalarında.
dünya, dölümü yuttu;
kendimi emzirdiğimden beri,
kendimi doğuramaz oldum aynı yerden
ve geçinip durdum siyah gölgelerle, ışığın habercisi
yağmurun geceliği gibi söküldüm bütün şehirlerden,
anlaşıldı gittiğim, boz ve bombok günlerden.
çok sonraya kalmış bir ıslığın tadıyım
sabahlarımda kan şekerli, ölüm oruçları
ve aşırı hızlanmış o inançsız zaman, zaman zaman
yitirilmişliğin kuytusunda ve kuyusunda saklandım.
şimdi perşembenin devrik uykusunda
kaç çocuk benimle usa yatar bilmeden
şalgamına ekliyorum kahrı, rakıya giderken
küsmüşlüğün ırzında, burada değilim.
yanı yarasını sayan hapisler kadar
dönüp durdum cıgaramla beş kuruşluk suratları
volta attım sahipsizliğe, tortumu bıraktım düne
kendime kalkan treni hep kaçırdım.
barışı unutmuş bir militan gibi bakarken gözlerine
kendimde değilim. bunu hep sensiz kalkan uçurtmalarda anladım!
Payanda
5.0
100% (8)