0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
869
Okunma
Susgun
bir çağ atlamış gibi bakarken rüzgâr odama
derinden çağlayan mağara yarasaları süzülür etimden
gece görüşünü açmış tanrı figürüdür elim
suflerası yanağın öpülüşü gibi kumlu
yahut ormanı mı organı mı keselim
siz kimdiniz, adi kronometre adımların
hızlısın iz ruj lekesi dizkapağımda
öğle uykusunu yemiş, akşama gelmiştiniz
bir dünya eskitirken gibi odamda bakarken dışarıya
ellerimden düşmüş yağmur ölüleri gelir sesimden
utanırım seni kaybettiğimden üç meleğim
önce kendimi sonra sizi mi yakut
gelişim, gelişim mi yahut geriden gölge mi
unutun beni, unuttuğunuzu unutur gibiyim
gibi seçilmiştiniz hatıralarımın kahverengi kokusuna
saçlarınızı düzleştirmeden bir ata binip gelmiştiniz
bir aşk patlamış gibi suratımda aynaya bakarken
eskimiş gömleğimin yakalarına bir gemi oturmuş
kamburuma sonbahar dersem dökülecek anne
anne, yarasaları süz etimden gece görüşünü kapa
yahut arala zaman kapıyı: çıkayım ben aradan
yaradan dualarımı kabul etsin söylerim yaradan
göl sevdim is bağladı kabuğum: aklım sana açık
kötü bağlaca ya da kötü redife bağlamam
siz korktuğumu bilmediğiniz için yalanlarınızla gelmiştiniz
çarp böl çıkart topla direkt kopart
t ay gibi göğsünüzden çiçek içilir gibi dağılır rogar
kapağına parmağını düşürmüş kadınım, sana
öp dedim öldün deha, chargall a taktım
b buldum sonucu, hayat kötü soru
hayat körü sorur sordurur bana
yenmişim, içilmişim amenna tok a t
a bağlanmışım, b çıkmışım yoksunluk
aldatılmışım, a ğlatılmışım, a ya çok takılmışım
bu sebepten anlaşılmışım ilk defa
siz beni nereden bilirsiniz ki kaderimin ensesine vurasınız
gibi çelmiştiniz o gece bakışınızla gör beni
sustum, susarken dinlenemedim kuş
ölüm kurşundur sonsuzluğa: vur beni serseri
n
in
ina
inan
inand
inandı
inandım sana!
Payanda
5.0
100% (5)