DONAN HATIRALAR......


Gece damlar gizlice evlerin çatısının üzerine
Sokakları boğar sessizlik
Tenhalıklar kalabalıklaşır çırılçıplak yalnızlığın adımlarında
Kol gezer devriyeler yıldızların etrafında
Faili meçhul türküler kanarken köşe başlarında
Adımlarından kalma izleri emer kaldırım çeker gider




Kış öncesi bir mevsim üşürken uyur sol yanımda
Son kalan yaprakta düşer karanlıkta kalmış yollara
Titrer yer sallanırken ibresindeki saat
Buz tutar kapı zilleri
Kapı altlarından girerken soğuk ayrılık mektupları
Postacıları vurur dumanlı sigaraların düşünceleri



Üryan bir sevdaya banarken hasret böler tüm uykuları
Yastık boş kafa bir milyon dolu özlem olur
Pencerelerden şafak beklediğin anlar doğar büyür uykusuzluğun
O vakit susarsın yutkunamaz dilindeki kelimeler
Kurur nefesin buğulu camlarda kalırken ciğerin



Daha demin gibi demlediğin çaydan düşer payın bir yudumluk
Kalan bardaklar kırılır dudaklarımda
Fincanlara kalır terkindeki ince yolların sapakları
Vuslat uzar üç vakitle gidilemeyen mesafeler
Telve telve dökülür hayat çevirdiğimiz yerde kahverengisinde



Şimdi kırlangıçlar kalkacak sıcak ülkelere uçmalara
Biliyorum sen de ben gibi üşüyorsun
Özlemlerimi sersem üstüne ısınsa soğumuş sırtın
Kirpiğimde kırağı sarkığı aklıma sen geldiğinde terliyor
Beni düşünme sen, ben seni düşünürken hele de…



İlk kar düşümü beyazlıkla kal hep aklımda
Bırak da üşümeyelim kar öncesi bir sonbaharda
Birazdan titreyeceğim açık penceremden kokun girdiğinde
Ve en çok da kar yağacak sen giderken başka ülkelere
Üşüyeceğiz ayrı kıtaların farklı ikliminde bir olurken ten özlemlerimiz
Donacak hatıralar…yelkovan koşarken kışbahçelerine…..