Okuduğunuz
şiir
20.10.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Papaya Kokulu Aşk
gecenin bir yarısıydı çağırgan bir düşüşte- tatlı bir yangındaydı oda aklımın oyunuyla uyandım
adil ve korkusuzdum tüm iyilikleri bir yalan tüm kötülükleri bir doğru ile tarttım kendi kabuğumda kendim kadardım
bir yarısıydı gecenin sana uzandım boylu boyunca aşk çalalı uykularımı gözlerimin yarası yabancıl aşk serdi çuhasını tenimin duvarlarına yemyeşil ilk günkü gibi taze ve papaya kokulu yarısı açık bir rüyada seni andım
çatlamış ve kırılmış yollar süründü karanlıkta ışıksızdı- gözleri aç bîtap uzuyordu dar- doyumsuz bir o kadar dizginsiz- korkusuzdular tuttum bütün yolların başını hunharca her patikayı sonuna bağladım
bir gece yarısıydı hırpaladım sızlayan etimi ve zamanı sana dokunan ellerimle defalarca acımadan çekiştirdim nefsimin orasından burasından utandım avuçların örtüldü saçlarıma gözlerin dolandı boynuma- göğsünde soluklandım
gecenin bir yarısıydı bir yanına sarı bir yanına siyah sürdüm yüzümün meçhule gebe kaldım
korktum sağır korktum dilsiz sensiz gün doğurmaktan
/ yüRekTen Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi 104. Sayı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öncelikle özgün ve bir o kadar da sürükleyici, bir duygu halinin öyküsel anlatımında şiirin sunumuna hayran kalmamak mümkün değil... Sevgili Şükran Ay Hanımefendinin teknik detaylara inerek yapmış olduğu aydınlatan, bilgilendiren detaylı yorum ve değerli görüşlerine aynen katıldığımı beyan etmek isterim...Şairimizin "ben" dilini kullanarak öyküsel anlatımındaki başarısına da ayrıca hayran kaldığımı söylemeliyim.
Ve final, başlı başına şiirler doğuran cinsten...
Teşekkürler Sayın Şair, teşekkürler Sayın Şükran Ay Hanımefendi...
Gündüz okumuştum.Araya bir sürü iş girdi sonra yorumumu yazarım dedim sonra da... unuttum :(
Şimdiye nasipmiş.
Şiirimize gelirsek ;
- çağırgan -yabancıl -çalalı gibi özgün ve farklı kelimelerin bir şiire daha çok estetizm ve özgelik kattığı gerçeğini bu şiirle bir kez daha anlamış oldum.
Yine, tekniksel detaylardan ;
1- Şair şiirinci " ben " öznesini kullanmış.Modern şiirimizde bu dili kullanan şairlerimize benci şair deniyor.
2- " Gecenin bir yarısıydı " dizesini lokomotif olarak kullanmış sayın şair.Zaten şiirin ana teminde zaman birimide bu zaman, yani böylesi bir zamanda yaşanılanları anlattığı ve şiire hem ses hem anlam boyutunda sürerlik kazandırarak aynı zamanda bütünselliğinide perçinleyen bir tekrar olmuş.Ve şiire çok yakışmış.
yine aynı dize ile ilgili olarak
gecenin bir yarısıydı bir gece yarısıydı .................gibi değişimler yaparak farklı söylemle aynı etkiyi yaratmış...anlamsal tekrarla vurguyu ve bütünselliği sağlamlaştırırken kelimelerin yerlerini değiştirerek de aynı etkinin sağlanmasına olanak vermiş.
3-Genelde devrik cümle özür dilerim dize .... yani fiiili önce kullanarak daha şiirsel bir anlatım tercih ettiğini görmekteyiz ki ben de sık sık bu yöntemi kullanırım.
Değilse normal düz anlatımlı bir cümle oluqp çıkıverir.Sayın şairimizin diğer şiirlerinide okuduğumdan, tesadüfi değil bilinçle, kasıtlı olarak şiirsellik katsayısını yüksekltmek amacıyla bu dize yapısını kullanmış olabileceğini düşünmek zor değil.
4-İmgesel dizinde ise ; sayın şairimiz öncelikle ifade edeyim.. öyle pırıltılı, ışıltılı olsunda göz boyayayım cinsinden bir imge kurma çabasına girmemiş.Bunu bütün açıklığı ve netliğiyle görmekteyiz.
çağırgan bir düşüşte tatlı bir yangındaydı oda aklımın oyunuyla uyandım..................bu tasartıda sayın şairimiz özellikle ( düşüşte ) kelimesiyle yarattığı metefor müthiş.
hem uykudan uyanarak düşme, hem de düşte görme tasartısını aynı anda kullanmış.Yani mecazla - gerçek bir arada... ki her ikisininde ayakları sağlam basıyor.... gecenin bir yarısı.. uykusundayken düşerde insan.... düşde görür...
bunu sağlarken aynı zamanda ...bu oluşu ....bir yangın ortamında gerçekleştiğini ve aklın oyunuyla uyanması sebebine bağlaması da farklı bir güzellik. zenginlik...Aklın oynadığı... bir oyun mu... yangının çıkması ve düşmesi.. düş görmesi yoksa... öyle tasavuur mu etti... uyku semesi ? çünkü birden bire .. uykudan aklın getirisiyle uyanması imkansız...
uyurken duyargılarımız kapalı olur... düşün etkisiyle kendisini bir anda böyle bir durumda hissetmesi en olası neden sanırım.
imgelerdeki derinliği ve çağrışım zenginliğini anlatmaya sanırım bu örneğimiz yeterli olur.
yine ;
tüm iyilikleri bir yalan tüm kötülükleri bir doğru ile tarttım
daha önceden de dediğim gibi sayın şairimiz zıtlara aşık .Benim gibi sanırım.Yine mantık ve felsefi içerikli bir tasartı daha. Zıtlar ile kurulmuş... bu tasartının devamı olan yollarla ilgili bir geliş vardı oda müthişti daha derine inmek istemiyorum yoksa sayfalarr dolusu alacak ...
5-Tekrar eden veya değişimli tekrar lanan dizelerle birlikte tekrar eden kelimelere de yer vermiş şairimiz.
bu kelimelerde vurguyu ve sesi baslaştırarak daha bir etkili kılmış eseri.Özellikle final, son altın vuruşta bu tekniğin kullanılmış olması eserin sesinii epey bir yükseltmiş...
Şiirimiz ; Bir gece vakti, sevgili üstüne kurulan hayaller, özlemler, hüzün ve acı üstüne yazılmış... elbette bu yönde yazılan pek çok eser okuduk ama... şiiri öznel kılan güzelliği anlatımdaki farkındalıktır.
Sayın şairimiz özge uslubu ve diliyle şiirine o bildiğimiz usta mührünü vurmuş.
Efendim, dilim döndüğünce anladığım ölçüde kısmen tefsirini yapmaya çalıştım,Yanlışım var ise affola.
Yetkin kaleminizi ve yön veren yüreğinizi kutluyor.Daha sık eserlerinizi okumayı dilediğimi de ifade etmek istiyorum.
Gecelerin hüznü bulanmış bir aşk ile uykusuz gecelere... Sevgiliye hasret, vuslata özlem var ç/ağlayan na(ğ)melerde... Yürek titreşimleriyle lerzan gönül... Her dokuya aşk sü(z)rüzmüş satırlarda... Yârdan ayrı canın savrulması... Bu duygulara aşina olanlar daha iyi anlarlar bu duyguları... Yürek yürek incilerle mücehhez duygularınıza teşekkürler yürek...
Yürek özünüze, sevgiler, hürmetler...
================================================= e d i b / a h m e t
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.