kadındım-


dişiliğimi- sevgimle
fedakârlığımla
vefakârlığımla yücelttim


yeri geldi tarlada ırgat
fabrikada emekçi
sokakta simitçi oldum


ne kazandığım paradan kâr güderek çalıştım
ne de çıkar güderek sevdim erkeğimi


her türlü ismim oldu oysa benim
az sevdim- vicdansız
çok sevdim- akılsız dediler


mantığımla sevince- yüreksiz
yüreğimi verince- mantıksız oldum


dul kaldım- potansiyel ahlaksız
etimi pazarladın- orospu damgası yedim


istedim sevdim-
fahişeye çıktı adım
her türlü ad verildi ahvâlime


bütün bunları sen yaptığında
benim kadar ismin olmadı hiç
dişi olarak doğdum anamdan-
sana doğurdum!


ama sen
aylar sonra aklına getirdin beni
sadece bir günlük sevinçle
gülümser yüzüm


-mart kadar kara yazgım olsa da...



~~~



İlk yuvanın bir kadın olduğunu unutma!

Baskı, şiddet, adaletsizlik gibi kelimeler, dünyanın her dilinde farklı yazılıp farklı okunuyor; ancak hepsi, insanlığın ortak acısında aynı ağır anlamı taşıyor. Diller değişse de, kültürler farklılaşsa da, bu kelimeler insanlığın utanç zincirinin halkaları olarak varlığını sürdürüyor ve ne yazık ki, kadınlara yapılmaması gerekenler dünyanın dört bir yanında hâlâ pervasızca yapılmaya devam ediyor.

Bu büyük mücadele, yalnızca kadınların değil, insanlığın vicdan savaşımı. Henüz son bulmadı; görünen o ki, kolayca da bitmeyecek. Ancak umudumuz da bu karanlığa karşı yanan bir meşale: sönmeyecek, tükenmeyecek.

Eğer hâlâ bir yerden başlayamadıysak, işte tam şimdi, bulunduğumuz noktadan küçük ama kararlı adımlarla değişimi başlatabiliriz. Sistemi sarsmaya, köklerini titreterek sallamaya devam ettiğimiz sürece, bu küçük değişimler birikerek kolektif bir dönüşümün ateşini yakacaktır.

Bu uğurda kendimize her koşulda güvenmeliyiz. Aktif kalarak, öğrenerek, ruhumuzu besleyerek, özümüzü geliştirerek, elimizdeki her kaynağı bilinçli bir şekilde kullanarak yürümeliyiz. Attığımız her adımın geleceğimizi şekillendireceğini bilerek, her tercihimizi özenle ve inançla yapmalıyız. Unutmamalıyız ki, her seçim bir tohum, her tohum yeni bir başlangıç demek.

Biz, umudun ve azmin ışığında aralıksız üretmeye gayret ediyoruz. Üretim, bizim direnişimiz; sesimiz ise hepimizin ortak geleceğinin yankısı.

Çıtamızı yüksek tutuyoruz; zira biz, dünyanın en ücra köşelerindeki kadınların ortak dertlerini, acılarını dindirecek aydınlığı, hakikî şavkı arayan avcılarız. Bu yolda, kelimelerimizle, eylemlerimizle, kararlılığımızla, insanlığın utancını silmek için durmaksızın ilerleyeceğiz.






/ yüRekTen
İZLER 59. Sayı